Bitti dünya yolculuğun, bu son durak
Bak getirdiler seni, başlar üstünde
Dün ne İdin ne oldun, kalk haline Bak
Bir kefenden başka neyin var üstünde ?

Ne insanı tanıdın, nede dinini
Doyurmak İstedin “hırsını, pirini”.
Neydin ne oldun kalk! bir yokla kendini.
Bir kefenden başka neyin var üstünde?

Şöhretin, şehvetin, atın bak altında,
Vebali servetle günahın sırtında,
Hayvani hisler ile düşüp kalktında,
Bir kefenden başka neyin Var üstünde?

ALLAH’ım kitabında, bilhassa derki!
Kötü zannettiğiniz, iyidir belki,
Buna rağmen isyan ettinizde şimdi!
Bir kefenden başka neyin var üstünde?

Desekki rahmet eyle yâ rab! ne çare,
Hakka varmaya yüzün varmı biçare,
Dünyayı terk edip İnerken o kabre,
Bir kefenden başka neyin var üstünde?

Sabah akşam demedin hep koş babam koş,
İbadet tefekkür ne dedin hepsi boş.
Para, para diye, diye oldun sarhoş
Bir kefenden başka neyin var üstünde?

Ben ’Eşrefi Mahlukat’ yarattım diyen, Allah’ına varmı dünyada hediyen?
Süslü ipek urbalara benzemeyen,
Bir kefenden başka neyin var üstünde?

Garib Ahmet dünyaya kopmaz bağlandın
Yüklendinde mal mülkü derine daldın
Sevdiklerim peşimden gelirmi sandın
Bir kefenden başka neyin var üstünde?

Kiymetli merhum abim T.H.Erdoğdu
Düzenleme Ahmet Ali Canbaz