0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
887
Okunma
Şahsıma münhasır, söylenen bütün sözler
Bozuk saat gibidir yüreğim, çalışırken heceler
Bu yaşam çıkışsızlığa, sürüklenirken a beyler
Biri makaslarken kalbimi, biri dikiş atıyor
Kan eksilmez yaremden, ben bende değilim
Kalın döşek üstünden, bana merhem satıyor
Bu gün başlamadı ki bu işler, Tanzimat’tır dönemi
Ruhunda gedikler açıldı, o gün bu toplum’un
Bir yenileşme telaşıdır ki, kardeş kardeşe düşman
Bir çok kasideler dinledik, Mustafa Reşit beyden
Şinasi değil midir “Şair Evlenmesi” ile o Paşayı öven
Ziya bey; "Ne viraneler gördüm" diye gezinir
“Diyar’ı küfrü gezdim beldeler keşaneler gördüm
Dolaştım Mülk’i İslam’ı bütün viraneler gördüm”
Medeniyet Batı karşısında, serilmedi mi yerlere
Kim ne söylesin güç yetmez, Batı hayran’ı beylere
İngiliz, Fıransız, Amerika, bir tarafımız Yunan
Descartes’i tanıdık, Gazzali’yi unuttuk
Mevlana’yı bıraktık döngüde, bir seyri alem
Eflatun’u bulduk, aşık olduk Goethe’ye
Fuzuli’yi anlamadan, bakarkör olduk
Gittikçe yabancılaştık, efsunlandık gece gündüz
Türk’ün yapı taşları kazındı, silindi bellekler
Bir nesil ki yok oldu, gerildi çarmıh’a
Kökü söküldü geleceğe uzanacak bütün dalların
Bir nesil ki çürüdü, kokuştu, kurtuluşunu bekler
Orhon kitabeleri yırtıldı, yerle bir edildi
Dede Korkut hikayelerine, baş kesme, kan dökme denildi
Itrii, Farabii, Dede Efendi, Yasevi, Buruni, Razii
Kutatgu Bilig, Divan, Lügat’it Türk gibi hazinelerimiz
Sis perdesi altına gizlendi, kulaklardan silindi
Şhekspare ile uyuduk, Balzaç ile uyandık
Mozart senfonileri ile ruhumuzu besledik, vah vah
Eistein’e kilitlendik, Galileo ile döndük
Darwin ile maymunlaştık, Nevton ile düştük yere
Mona Lisa’ın karşısında, çayımızı içtik her sabah
Aristo’ya baba dedik, Sokrates dedemiz oldu
Aydınlandık bir bir, yüzyılları aşarken
Tanzimat dediler adına, bütün yollar ayrıldı
Soktular içimize, Türçülük, Batıcılık, Osmanlıcılık, İslamcılık
Cılkı çıktı bu toplum’un, akımları sayarken
Fikret’in Haluk’u, Akif’in Asım’ı vardı
Ne Akif sevdi Haluk’u, ne de Haluk sevdi Asım’ı
Tüm bunları sayarken, Necip’ten söz etmek olmaz
Başı bozuk, serseri, kumarcı, tavan arası şair’i
Arvasi’ yi tanıyınca, kurtuldu mu bilemem
Böylece yıllar geçti, para, güç, geldi konforlu yaşam
Açıldı beyaz perdeler, şahlandı Yeşilçam
Batı ağzını açıp, hayretle bizleri izlerken
Öztürk’ ü... tanıdık. “Şili’de bir apartman, yoksa halin yaman”
Löküs hayatı öğrendik, ağzımız açık dinlerken
Açıldı beyaz perdeler, sadaktlar yok oldu
Acıların çocuklarına, ağlar olduk hep birden
Hıyanetin tahtını kurdular, tacını biz giydik
Doğruya uzanan elleri kestik, vicdanı koyduk cüzdan’a
Kardeşliği rüzgara verdik, sürüklendik hep birden
Lale devri, sümbül devri, sonra Cumhuriyet
Hiçbir sona ulaşamadık, tekmil’i birden
Ne yardan geçebildik, ne de ser’imizden
Akımlara kapıldık, girdabında boğulduk
Şeytanı tarif ederken, şeytanlaştık hep birden
Tam da Ömer Hayyam’ın deiği gibi
“Bir elde kadeh bir elde Kur’an
Bir helaldir işimiz birde haram
Şu yarım yamalak dünya’da
Ne tam kafiriz ne tam Müslüman”
Ekrem SAYGI
24.02.2018 Manisa
5.0
100% (1)