0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1225
Okunma

gözlerinin, gölgesinde birazcık dinlensem
belki çoğalırdı umutlarım, yükselirdi göğe
her geceden bir kızıllık alıp rengine sürsem
senden sürur eder miydi, sükut gönlüme !.
kimisine çare yoktur içine atar çığlıklarını,
kimide bezirgan, avazı çıktığı kadar bağırır.
özün de yalan satanın çok çıkarmış gür sesi,
hakikat; kulakları yırtarcasına yankılanır.
basireti bağlı olanın, gözleri hali kördür
dünyevi arzulara direnme, nefsini öldür
madem ki öncelikle sen terk ettin, kendini
gönlünde muhabbet yoksa, vicdanlıyız öyle mi?
biliyorsun, ben duygusal bir insanım
damlalar bulutların gözyaşı resitalidir
peki her yağmur sonrası açar mı güneş?
değil mi; gök kuşağı ruhun kanatlanmış halidir.
insanları sözlerle yaralamak, onlardan bir parça götürür
tıpkı zamanla yatağını derinleştiren, derin vadilere benzer
söylenen sözlerin, söylenmeyenlerin yanında ne değeri var ki?
hissederim, bazen ruhuma bir azap ateşi gibi yalnızlık kuşkuları iner.
neden, ruhuma kazma vurup yangın merdiveni koyuyorsun ?
neden , içimde akan ırmaklar suyun renginde değil ?
hani dualarla söndürmeye çalışacaktık, içimizdeki yangını
neden sen gülüp oynarken, benim içim rahat değil ?
yusuferdoğan
5.0
100% (3)