1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
805
Okunma

Yâr ben sana âh neler, âh neler vereceğim
Ayaklarına g ü l l e r, yıldızlar, sereceğim
Ben Ferhat’ım seni de bir Şirin göreceğim
Asla vazgeçmem senden, şifalı ellerinden
Onları, sabah, akşam, yüzüme süreceğim
Aşkın yağmuru yağsın ben ıslanayım gece
Her damlası kalbime, düşen en güzel hece
Ben şiirler yazayım, s e n, sen anla sadece
Şu kalbim defterimdir, sararmaz sayfaları
Manayı, gözlerimden, benden oku önce!
Aşkın ne zamanı var, ne de belli bir yaşı
Güneş vurdukça çıkar kışta başağın başı
Vurulursun, hoşuna gider de kalem kaşı
Gönlünü çeler işte, kâh dili kâh endamı
Güzel görünür göze, küpesi, yüzük taşı
Aşk bu, yoktur ey Leyla, sırrını çözen biri
Bak vazgeçmiyor, gönlüm gözlerinin esiri
Ben değil sen yazdırdın yazdığım her şiiri
Eğer mürekkep bitse hokkada hiç aramam
Henüz görmedin Leyla’m içimdeki nehiri
İnan Yusuf gibiyim ,sen de düştüğüm kuyu
Vuslat göz yaşım olsun, dibindeki gül suyu
Ey mehtab-ı aşk! Sen de gel aramızda uyu!
Çöllerde gül yetişmez diyorlardı, yeşermiş
Ben bilmez miyim dostlar, Ona ait kokuyu
S /ÂYE 30 OCAK 2018 / ESKİŞEHİR
5.0
100% (4)