İnsanoğlu yolcu, kainat bir han,
Hana gelip gitmek, yoldan değil mi?
Gelirken giderken, kundaklı insan,
İnsanın giyimi, elden değil mi?

Bunca hırs niye ki, emanet mala?
Mala tamah etme, kalır bir kula.
Kul balta vuruyor, bindiği dala,
Dalın meyveleri, gülden değil mi?

Geri verilecek, aldığın nefes,
Nefes son soluksa, kırılır kafes.
Kafesin içinde, kirliyse o fes,
Fesin lekesi de, soldan değil mi?

Her gelip gidene, gül mendil salla,
Sal’la gidiyorsa, Fatiha yolla,
Yolla ki gün gelir, sen de musalla.
Musallada affın, kuldan değil mi?

Nefsi terbiyenin, yolu bilimdir,
Bilimin ışığı, müsbet ilimdir.
İlim ârif olmak, aklı selimdir,
Selim zikri güzel, dilden değil mi?

Marifet fikirle, nefsi tesettür,
Tesettür dedimse bu bir tefekkür,
Tefekkür edene, etsen teşekkür,
Teşekkür bedava puldan değil mi?

Yaz Kul Figani yaz, gerçeği söyle,
Söyle ki okunsun, yazdığın böyle,
Böyle söylemedim, anlama öyle,
Öyle sürç-i lisan, zul’den değil mi?

Kul Figani ( Erdem GÜMÜŞ)
06.01.2018 İZMİR