gamzende defnettiğin gülüşü
bir başka yüzün sathında
izin almadan yaptığım kaçak kazılarla
çukurlar açtım
en kıymetli defineyi bulma edasıyla



inan bana
sana inandığım kadar inanılmaz değildi
bir başkasına olan inancım



kalbin yurt
gözlerindeki menzil
sınır kapısıydı yurdumun


hatırla,


pasaport için gerekli evrakları tanzim edememişti vicdan
ama ayrılık , bahane tacirleriyle anlaşmıştı bir kere
kaçak yollardan denizler aşıp
dalgalar diziliyordu aramıza



sen bana ne kadar uzaksan
ben de sana aynı uzaklıktaydım her zaman



lakin
aksi yönde çarpışan iki ayrılığın mesafe hesabını toplayınca
ikiye katlanıyordu yaramız


boş ver ,


biz bu kazanın hasar kaydını
çı ka ra ma yızzz..


kalbime defnettiğin aşkı
bir başka kalbin kuyusunda aradın mı bilmem
ama sanmam aslında
zira define haritan avuç içimde



ellerin uzak
şehrin soğuk
ve eminim ki
aşkla karışık hüzün ve 7 yağışlı göğün altında
bir elinde Şirazi
diğerinde kulplu kahve fincanı


dalıp dalıp gidiyorsun kesin
uzaklara


taaa uzaklara..