amybana, öyle ıslak bakma bir susarsam, bin susarım önce dilim sonra kalbim kuraklaşır tenhasında… öncesi aşktı sınırlarımın sonrası sen öksüremem, yutkunsam da hayatı göçebe bir bulutu yüklerim gözdağlarıma ırmak olur, salınırım eteği sümbül yamaçlarına kerpiç bakışlı duvarlarını sevmiştim bacasız yüreğinin yoksulluğunu sevmiştim dilinde çöreklenen devrimlerinin bak amy… görebiliyor musun, aynalar yaşlandıkça nasıl da kırışıyor yansımalarımızdaki hüzün öncesi sendin sınırsızlığımın sonrası ölüm salıncağından düştüm çocukluğumun helvam keteninden, pamuğum şekerinden yoksun evet… yoksun amy, ve söyle hangi cennetin dibindesin göğüm mayın tarlası, adımlarımda pimi çekilmiş ayrılık yoksun ve bil ki, ciğerime çektiğim her kırık nefes ihanet olarak geçiyor aşk-ı sicil kaydıma sen ölmenin hangi dilisin amy söyle… ilhanaşıcıaralıkikibinonyedi |
Elim yüzümde okudum çok çok sevdim