SORARIM (406)

Karabasan basmış dört bir tarafı.
Nefes alınır mı bunu sorarım.
Börtü böcek sarmış bütün etrafı.
Orda kalınır mı bunu sorarım.

Güllük gülistanlık deseler bile.
Zaten yaptıkları bir büyük hile.
Sinek bile çıkmış bak tedavüle.
Para sanılır mı bunu sorarım.

Zarardan ziyandan ötesi var mı.
Öte varsa eğer burası kar mı.
İnsan sevdiğinden hemen bıkar mı.
Geri dönülür mü bunu sorarım.

İnşallah maşallah çıkılmış yola.
On küsur yıl ortak olup kol kola.
Durmadan bağırıp hep sağa sola.
Önder olunur mu bunu sorarım.

Dünün ortakları suçsuz olmuşlar.
Masumiyet sözlü bir yol bulmuşlar.
Yediden yetmişi suçlu bilmişler.
Hüküm silinir mi bunu sorarım.

Adalet uğrunda yok olan canlar.
Ve ardından yitip giden cananlar.
Kaderi böyleymiş denen insanlar.
Gaip bilinir mi bunu sorarım.

Hak hukuk adalet çöküntülerde.
Çamurlu sel ile akıntılarda.
Yüce devletimiz yıkıntılarda.
Şu gök delinir mi bunu sorarım.

Siyaset durmadan kavga güder mi.
Dil ile hakaret küfür eder mi.
Kötü sözler ile inkarı der mi.
Bu hak sayılır mı bunu sorarım.

Yalan dolan döner çarşı pazarda.
Alev olur insan birden kızar da.
Zayi Ozan şimdi yazar yazarda.
Susuz sulanır mı bunu sorarım.

İlhan ATEŞ (Zayi Ozan)
Çorlu/Tekirdağ, 11/12/2017 Pazartesi
Yayın : 14/12/2017 Perşembe
www.edebiyatdefteri.com/siir/1133277/