1
Yorum
2
Beğeni
1,0
Puan
1299
Okunma
Kudüs demek,
Allah Resulü’nün
Miraç’a çıkışını seyreden
kutsi şehir demek.
Kudüs demek
Taş atan çocukların kırılan minik elleri,
Annelerin yürek dağlayan feryatları,
Savaşların tozunu yutan,
bahtsız şehir demek.
Kudüs demek,
Kubbet’üs Sahra’nın ihtişamı,
Mescid-i Aksaya’ya ilk secde,
Muallâk Taşı’nın ayrılık çığlıkları demek,
Kudüs demek,
Harem-i Şerif’in muhabbeti,
Mescid-i Haram’dan
Mescid-i Aksaya akan gönüller demek.
Kudüs demek,
İsmail’in kurban sehpası,
İbrahim’in kor ateşi demek.
Kudüs demek,
Dünyanın gökle birleşimi,
İsa nın Çarmıha gerilmesi,
Gözyaşlarının sel gibi akması demek.
Kudüs demek,
Peygamberler yurdu;
Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Ermeni…
Tüm insanlık demek.
Kudüs demek,
Selahaddin Eyyubi’nin kutsi fethi,
Müslümanların ilk kıblesi demek.
Kudüs demek,
Süleyman’ın mührünü bayrak yapan
zalimlerin sonu demek.
Kudüs demek,
Zalimin zulmü,
Mazlumun ahı,
Zalim firavunların hazin sonu demek.
Kudüs demek,
Bilâl-i Habeşî’nin yeri göğü inleten
Ezanları demek.
Ey Kudüs,
Var mıdır gül bahçende
Muhammed’in kokusundan eser?
Ey Kudüs,
Eser mi hala Süleyman’ın rüzgârları
tarumar olmuş sokaklarında?
Ey Kudüs,
Duyulur mu Ömer bin Hattab’ın cesareti?
Ey Kudüs,
Var mı hala Osmanlı’nın tokadından nasibini almayan
Kahpe Şeytanlar?
Ey Kudüs,
Seni dualarında yâd etmeyen
Müslümanlar utansın!
Sana zulmedenleri görmeyen
insanlık utansın!
İnsanlık utansın!
1.0
100% (1)