.
Cambazların elinde, cahillerin yuları,
Nadan aynı nadan da, gemi değişti gemi …
Nezaketten, sevgiden nasipsiz duyuları,
Nobran aynı nobran da, kimi değişti kimi...
.
Menfaat hususunda, ne bıkar, ne usanır,
Ne kanun, tüzük tanır, ne kimseden utanır...
Yolsuzluğu-rüşveti, açıkgözlülük sanır,
Hayvan aynı hayvan da yemi değişti yemi…
.
İyilik enayilik,” işi bilmek” meziyet,
Yetmez medeniyete, üş-beş kişilik diyet,...
Yontulmamış kütükler, omuzlara eziyet,
Orman aynı orman da, çamı değişti çamı…
.
Sâdece şerri besler, kiminin alın teri,
Aldırmaz yalan, yanlış dolsa da hal defteri...
Şeytan askersiz kalmaz, devr-i Adem’den beri,
Devran aynı devran da, kemi değişti kemi…
.
Edep denen erdemle, çoktan koptu irtibat,
Helal yoldan kazanca, kalmadı sabır-sebat...
Tanınmaz hâle geldi, para hırsıyla nebat,
Bostan aynı bostan da, geni değişti geni…
.
Bîçâreler bir ömür, bin bir elemle inler,
Çünkü arzuhâlini, kendi der, kendi dinler...
Istırapla-kederle, yıllara uzar günler,
Kurban aynı kurban da, gamı değişti gamı…
.
İhtiyaçlara yetmez, ne yapılsa imkanlar,
Yoksulluk kıskacında, çırpınır durur canlar...
Günbegün koyulaşır, gözlerden akan kanlar,
Hicran aynı hicran da, demi değişti demi…
.
Üç-beş kuruş uğruna, esir ettik yüreği,
Çatırdar kul elinden, kâinatın direği...
Gazladık atmosferi, ısındırdık küreyi,
Cihan aynı cihan da, damı değişti damı…
.
Veli BOSTANCI