Gelin Adana’yı bir dolaşalım,
Toroslardan aşağıya aşalım.
Üç bin yıllık bir şehire gidelim.
Adana’ya gidip kebap yiyelim.
Güneyde Hatay, doğusunda Maraş.
Batıda Niğde İçel bil gardaş,
Kuzeyde Kayseri, Gülek ten dolaş.
Gülek boğazından buraya ulaş.
Bir görelim plajını, gölünü
Seyhan’ı, ceylanı akarsuyunu.
Kuş cennetini ve yedi göllünü.
Gelip mola veren göçmen kuşunu
Atana, Batana, Azana derken.
Fazla geç olmadan gör erken, erken.
Pişman olmazsın buradan giderken
Bir zaman buraya edene derken.
Ezene den Adana’ya dönüşmüş,
Nice kavimlere kucağın açmış.
Nice kralları beyleri görmüş
Şimdi festivaller kurulur olmuş.
Adana’da yapılan ‘’Altın koza’’
Düzenlenmiş, ilk kez altmış dokuzda.
Ödüller verilmiş sanatçılara,
Tiyatro sınama hepsi burada.
Saymakla bitmez, doğal güzellikler.
Sayısız kaplıcalar antik kentler.
Kervansaraylar, köprüler, müzeler.
Bir dolaş hele daha neler, neler.
Zemzem tadında ki sulara bir bak.
Gel kaplıcaların da keyfine bak
Kışın ılımandır, yaz ise sıcak.
Derdin varsa eğer dışarda bırak.
Sıcak kebaplardan ye doya doya
Şalgam suyu ne hoş olur yanında,
Söyle dostlarına gelsin buraya.
Güneyin incisine Adana’ya.