yeni bir yıla başlamak gibidir yeni bir aşka başlamakta...
umut dolusundur;
heyecanla sarılırsın hayata...
için kıpır kıpırdır;
bir kuş çırpınır sanki orda pervasızca...
hayatın sana daha başka neler getireceği önemli değildir....
hep aynı şeyi beklersin bıkmadan...
bazen küçük bir gülümseyiştir bu
bazen de amaçsızca söylenmiş bir ’’merhaba’’...
gözlerinde hep aynı ışığı ararsın...
sanırsın ki sendeki ışık ona da yansımış....
heyecanla bedenin titrerken
cümleni bitiremezsin bir türlü...
karşında dalgacı bir ifadeyle sana gülen bir surat;
yüzünün kızardığını farketmiş,
sinsice kahkahalar atıyordur içinden...
kimi zaman da seni anlayan biri çıkar karşına...
sadece anlamakla yetinmiştir o da....
çünkü yakın hissetmiştir kendini sana...
onu da yakıp kavuran başka bir sevda vardır içinde....
bazen de hayat en güzel hediyeyi verir sana...
gözlerinin parlaklığında yanlız onu görürsün
onun gözlerinde de pırıl pırıl sen...
ayakların yere basmaz;
hatta bedenini de hissetmezsin...
ruhunu sorsan kendine;
çoktan başka alemlere göç etmiştir...
inanamayıp rüya sandığın zamanlar olur...
o kadar tatlı bir rüyadır ki bu
uyanmak fikri o mutluluğun içinde bile canını acıtmaya yeter...
aslında kaçış yoktur,
uyanırsın sonunda....
gözlerini açtığında acıyla kabullenirsin gerçeği....
sonra etrafına bakarsın
ve anlarsın ki;
şanslı hissetmelisindir kendini....
çünkü en kısa süren mutluluk
ve en güzel mucizedir aşk....