1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1236
Okunma

Duvarda çiziliydi, bir kadın ve bir erkek
Görenler sanırdı ki bakışları çok gerçek
Hem canlı hem derindi gözlerindeki mana
Meydan okumuş hepsi yedi binlik zamana
Bilge kadın ayakta, sağ eli yukarıda
Elbisenin kolu da hemen hemen yarıda
Adam yere diz çökmüş onu dinliyor gibi
Çok büyük ihtimalle kadın hikmet sahibi
Dilenci gibi eğmiş, kafasını sağ yana
Hüzünlü gözler ile bakıyordu bayana
Ona teslimiyeti yüzünde âşikârdı
Zira hâlinde huzur ile inkiyat vardı
Kadın beyaz elbise giymiş azize gibi
Bakıyordu adeta Ruhla göz göze gibi
Diğer duvara yürüdü; yine garip bir figür
Öncekinden şekilce, manaca farklı bir tür
Dört adamın elinde, dört farklı kalın kitap
Sanki her devir için, yazılmış birer hitap
Ortadaki ateşe, odaklanmış gözleri
Gözbebeklere kızıl rengi vermiş közleri
Kitaplar kaldırılmış, atmak için peşpeşe
Ortalarında gür yanan, esrarengiz ateşe
Tam arkada, semada başka bir kitap daha
Masmavi gök adeta, yarılmış şerha şerha
Yüzü belirsiz varlık, tutmuş kapaklarından
Habis mahluk da kapmış kısa ayaklarından
Aşağıya çekmeye, çalışıyordu galiba
Belki de sahip olmak istiyordu kitaba
Dört adam başlarını çevirmiş bakıyordu
Gözlerinden endişe ve korku akıyordu
Birbirinden farklıydı uzun kıyafetleri
Dikkati çekiyordu, giyim zerafetleri
Θ
Cemil bey arkasına dönünce birdenbire
Gördüğü renkli figur, muhtaç idi tabire
Yedi sakallı adam dizili sıra sıra
Kıyafetler aitti, farklı farklı asıra
İlk figürdeki adam ortalarına çökmüş
Tarifsiz bir ıstırap ruhun belini bükmüş
Yanda başka bir kadın duruyordu ayakta
Bir cümle yazıyordu, belindeki kuşakta
Cemil beye yabancı geldi yazının türü
Adamların beline baktı ondan bir sürü
Hepsi farklı cümleydi; nasihatti galiba
Belki de çöken adam muhataptı hitaba
O malum kadın öne eğmiş ince belini
Adamın omuzuna koymuştu sağ elini
Gözlerini kapatıp, öbür âleme dalmış
Adeta ruhu gidip sadece cismi kalmış
Yedi erkek onlara bakıyordu vakarla
Çehreleri boyanmış sanki ilahi nurla
Solun üzerindeydi adamların sağ eli
Işık saçan gözleri, hoş geldin ifadeli
Θ
Cemil bey daha sonra diğer duvara gitti
Sandı ki bu son resim ve göreceği bitti
Ortadaki o adam, iki büklüm çökmüştü
Yer ıslanacak kadar göz yaşları dökmüştü
Islanan yer çemberdi ve simsiyah olmuştu
Halinden anlaşılan, ruhu günah dolmuştu
Galiba çok pişmandı; belki de hiç değildi
Kimbilir mutluluktan, tam huşuyla eğildi
Yüzdeki ifadeler, duygular karışıktı
Göz kenarları, yüzü, bayağı kırışıktı
Bastırmıştı göğsüne, gökten gelen kitabı
Ağlamaktan çamura döndürmüştü türabı
İlk figürdeki kadın bakıyordu sağından
Kelimeler dökülür, gibiydi dudağından
Heybetli duruşunda, zafer edası vardı
Kutsal görevi bitmiş gibi vedası vardı
Gerçeği öğrenmişti, hocasından talebe
Dahil olmuştu artık sevgi dolu meşrebe
Θ
Cemil bey kaldırınca kafasını tavana
Şaşırmış halde baktı figürdeki insana
Evet, aynı şahıstı, yere çöküp ağlayan
Ve göğüs hizasında kollarını bağlayan
Resimde bir tepecik...zirvesinde de adam
Olay vakti sabahtı; güneş doğuyordu tam
Işıklar sarıyordu, kızıl renginde ufku
Uyandıyordu sanki uyuyan her mahluku
Tepenin sağ yanında farklı ırktan insanlar
Solunda bekliyordu türlü türlü hayvanlar
Adam kolları açık, tepede duruyordu
Günün ilk ışıkları yüzüne vuruyordu
Gururlu bakışlarla rehberi gerisinde
Mucize görüyordu, biraz ilerisinde
S / ÂYE 1 KASIM 2017 / ESKİŞEHİR
5.0
100% (2)