1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1240
Okunma

»Sonra da çekip gitti iyilik sever tazı«
»Aslında beni hayli şaşırtmıştı ikazı.«
»Saklandım yavaş yavaş, otların arasına.«
»Dikenler battı hemen kanadın yarasına.«
»Sessiz sedasız durdum yaralı kanadımla.«
»Birisi gelmekteydi, hemi de sert adımla.«
»Görür görmez karşımda iki büyük ayağı.«
»Kalbim durdu adeta ve titredim bayağı.«
»Adamın sol elinde, ölmüş bir keklik vardı.«
»Açık kalmış gözlerle sanki bana yalvardı.«
»Kınası bu kez kandı güzel sesli hayvanın.«
»Gelinciği değildi, artık dağların, ovanın.«
»Avcının elindeydi, çöp gibi bacakları.«
»Dağın sesi değildi artık gakgubakları.«
»Beni görmedi avcı, baktı da etrafına.«
»Ve ardından başladı alay dolu lafına.«:
-Vurduğuma eminim, sen de gördün ya Kemal.
-Hani nerede Şevket? Gördüğün şey bir hayal.
-Var mısın yarışmaya, atış yapalım kuşa.
-Yenilgiye doymadın geldi de sırtın tuşa.
-Hadi gidelim artık, güneş batmak üzere.
-Sakayı vuramazsın, ateş etsen yüz kere
Ceylan lafını böldü:»Eğlence mi öldürmek?«
»Niye hep ağlatırız, varken onu güldürmek.«
»Herkes hayattan alsın mutluluk nasibini.«
»Niye öldürüyorsun Rabb’imin garibini?«
»Bir can hedef tahtası olmaz atış yaparken.«
»Herkes acı duyar kol ve kanadı koparken.«
Uyuz köpek havladı: »Kimin umrunda canın.«
»Zevk duyarlar kan, yara bere olsa her yanın.«
»Niye buraya düştük, hepimiz biliyoruz.«
»Tam, gerçek adaleti Allah’tan diliyoruz.«
Veteriner içeri girdi yardımcıyla beraber
Tavşanı daha iyi, gördü Halit bu sefer
Diğerlerini, kontrol ettiler sırasıyla
Hayli ilgilendiler sakanın yarasıyla
Selma kanlı tüyleri pamukla temizledi
Simya’yla yavruları, hep onları izledi
Köpek kaşınıyordu durmadan kafesinde
Bezginlik ve ıstırap vardı her nefesinde
Halit pamukla ilaç, sürdü kaşınan yere
Göbeğine bir baktı, tamamen yara bere
Uyuz köpekten sonra, Simyaya geldi sıra
Veteriner dedi ki: »Maviş bakma kusura.«
»Seni kenara almam, gerekiyor, hadi gel!«
Adama somurtarak baktı değer değmez el
Onu ayırmak zordu anasının koynundan
Bir kenara bıraktı tutup ince boynundan
»Gitme zamanı geldi.« dedi Simyaya Halit
Bir yandan yapıyordu gülen yüzüyle taklit
Küçük kafesten aldı anneyi kucağına
Ve başını bastırdı göğsünün sıcağına
Endişeyle giderken, malum amaliyata
Tek kalbi heyacandan duracaktı adeta
Arkadaşları dua ediyordu hep birden
Kanadı kırık saka öttü yattığı yerden:
»Allah şifanı versin, versin değil verecek.«
»Döndüğünde o gözün, hepimizi görecek.«
Halit bey hemen çıktı odadan Simya ile
Köpek: »Şifayı veren, Allah, insan vesile«
Dedikten sonra sustu; yere koydu başını
Saklamak için dosta, döktüğü göz yaşını
S / ÂYE 16 EKİM 2017 / ESKİŞEHİR
5.0
100% (1)