7
Yorum
9
Beğeni
4,7
Puan
2730
Okunma

Üç nokta..
Ne cok şeyi sığdırmışız meğer bu üç noktaya...
Bir an’ı , bir günü, ya da bir mevsimi...
Kimi zaman "seni seviyorum" du eskilerden bir mektubun sonuna utanarak eklenen.
Özlem taşırdı, hasret..
Titreyerek süzülen mürekkep,
Karanlığın gizeminde bir iç sızı gibi..
Üç nokta...
Bir hikaye, belki de son’a itiraz.
Önüne geçilen cümleler, ya da bir yenilgi..
Alnının akıyla kurulmuş bir hayal..
Her şeyin sonuna eklenebilirdi uç nokta
Çok şeye gebe..
Ölümün sonsuzluğuna yaşamı dilemek gibi
Gülümsemek gibi...
Rakı bardağında geleceği boğmak.
Ya güneşi doğurursun üç noktanla,
Ya da yağmuru kirletirsin..
Gidenlerin ayak izlerine basarsın
Veyahut yeni yollar çizersin...
Herkesin vardır üç noktası yastık altına gizlenen
İçki masasına meze olan
Damla gibi avucuna düşen...
Çözmek beri dursun, anlamak imkansızdır nerdeyse.
Uzundur.. karanlık
Dudakta biber tadı, tende serinlik...
Işıktır , göğsünü talan eden.
Pekmez tadında, pamuk şekeri kıvamında..
Bir güven duygusudur rahat ve güzel
Bir vedadır...
Kopuk, yersiz ve eksik..
Zîn Viyan
5.0
80% (8)
4.0
10% (1)
3.0
10% (1)