Karnın mı doymuyor ruhun mu açtır
Ne istersen uzan, al senin olsun
Kim demiş aç isen söylemek suçtur
Birazcık da izan, al senin olsun


Piyasada ne tür mevcudu varsa
Nakit, gayri nakit, bina ve arsa
Tadı damağına eğer uyarsa
Deryalarda yüzen, al senin olsun


Dünyada kalacak dünyanın malı
Olsa esirgemem sahilde yalı
Gülün dalı, yoksa, bozkırda çalı
Dikeniyle çizen, al senin olsun


Ne versek doymuyor bir türlü gözün
Ondandır somurtkan her daim yüzün
Lafı mı edilir bayırın, düzün
Yamaçlarda tozan, al senin olsun


Garibin varlığı gözüne batan
Umurunda olmaz gece aç yatan
Boşa kaynayarak dibine tutan
Ocaktaki kazan, al senin olsun


Merhem olmazsın ya açık yarada
Hep ağır çekersin tartı, darada
Gökte, yeryüzünde, sonsuz merada
Hudayinabit gezen, al senin olsun


Karnının üstünde bentleri aşan
Oltayı görünce esriyip coşan
Gehh bili deyince peşinden koşan
Sığ sudaki sazan, al senin olsun


Bunlardı var olan hazır çıkında
Yetmediyse biraz sen de bakın da
Başka ne kalmıştır uzak, yakında
Uyar ise Fizan, al senin olsun


Cömert hallerimiz değildir dilden
Veren el büyükmüş hep alan elden
İnan ki verecek kalmadı maldan
Bahar, yaz, kış, hazan, al senin olsun



05.10.2017

İzan :Anlayış anlama yeteneği
Tozan :İncecik toz tanesi, zerre, molekül
Dara : Boş ağırlık
Mera :Otlak, çayırlık
Hudayinabit :Kendi kendine yetişen bitki, başıboş,
...................(Halk ağzında sahipsiz her türden canlı)
Çıkın :Küçük bohça
Fizan :Aslında olmayan hayali bir ülke