3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1412
Okunma

Ben güneşin batışını da
doğuşunu da çok gördüm sevgili
O şafağa yakın ayazı iliklerime bilmem kaç kes işlettim
Küçük bedeniyle onca yük taşıyan
Karıncayı da
Hiç ölmeyecekmiş gibi uçan kelebekleri de izledim
Giderse sanki gidişi ecelim olacak
Sanki ruhumu peşi sıra sürükleyecek
Aşkların en kralını da yaşadım
Ama hep ben kaldığım yerde
Hep bütünümle izledim
Tek parça
aksine onca şeye tecrübe dedim
Ben çok sevda gördüm
Dilinden aşk kelimeleri inci inci dökülürken
Hani derler ya edebiyatı parçaladın
Şeklinde
Arkasını döndüğün de aynısını
Bu sefer de karşısında kine
Ve çok aşık var Dı bu ülke de
Şairin birinin,
Ordan burdan bulup buluşturduğu
Sözlerle
Kendini aşık zanneden
Artık hiç bir gidişe gocunmuyor bu beden
Üzerine alma sevgili değil ki
Seni daha az sevdiğim den
Sadece hilkati kabullenişimden
Ben çok baktım sevgili
Gece Kasım Kasım kasılan yıldıza
Ve çok gördüm sırası gelen
Geliyor gitmesi gereken gidiyor
Tutsaydım elimde
Sonbahar da yere düşen
Çınar yapraklarının güzelliğini tutardım
Zemheri de karı cebimde saklar
Yazın güneşini baş tacım yapardım
Özlemezdim herbir güzel şeyi ayrı ayrı
Ben çok şahitlik ettim sevgili
Gidenin yerinin hep dolduğuna
Ve hep elimde bana kar kalan
Bir kaç satır şiirim olduğuna
Ben çok demlendim sevgili
Bir tiyakinin ancak ikinci kes boğazın dan geçecek kadar.
Ne renk kaldı ben de ne tat
Zift karası bir demim sevgili
Boğazına zilleden sert bir acı
Bir düşün bir tart artık beni
Terazilerinle ölçebilirmisin ki
Ah sevgili ah ah
Sende içemeyeceksin beni
Gördüm sevgili her baktığımda gördüm
5.0
100% (3)