Biri anlatmiştı daha genç yaşlarda sevmiş birini
Ama ne dillendirebilmiş ne yazabilmiş
Kendince sevmiş öyle hani
Belki yüreğine gore kocaman bizim bu doğu kesimine gore ufak
Sevmiş hervasil iste kucuk buyuk ufak mufak
Sevdiği istemeye gelince kendisini
Sessiz kalmiş seslenememiş
Dillerine çelme takılmiş
mutluluk elinden dökülmüş
Sevdiği geldiği gibi gide kalmiş
Kaçarmisin demiş sevgili
Hayir diyip umudu
Mutluluğu bir kes daha kaçırmış
Beş harf yetmiş bir ömre
Hayale değilde hayali olduğuna varmiş sonrasında
Belki de hikayenin en aci tarifidir bu
aşka gelip dağları delememek
Sessizliğe bürünmek
Yüreğinde fırtılar koparırken
Gözlerin deki yüreği saklayivermek
Gizlice konuşmak evet evet demek
Ne pare eder ki beyazlar artik başka si için giyinilmiş
Davul sesleri başkasinin mutluluğuna
Keyif katarken ondan can üstüne can almiş
Bana anlatılırken en çok dokunan kısmı şuydu
Ben o beyazlarla düğün salonuna değilde mezara adim atip düştüm sanki
Ve ben agliyorken herkes gülüp oynuyor
Ağlamami onlar basit bir gelin nazimi sandilar
Ben bir ömre ağlıyorum onlar giden
Ömre raks mı ediyorlar
Her bir dokunuş her bir bakış
Hayatı o gün gözümde çok düşürdü diyecekti
Ve ileri zamanlar ı anlatıcaktı
Bir süre her uyandigimda onu uyanık bulacak beni izliyorken gorecektim
Diyecekti sen hayalimdin simdi ise bak yanimdasın diye
Bilmediği bir şey vardı oysa
En güzel hayal çift kişilik diğer her türlüsü birini illaki uzer
Ve öyle de olacak hayaldi ve kendi kurgusunu kendine gore şekillendirecek
Karşıyı buduyacaktı her tarafını kesip atacak
elinde sadece bir beden kalacaktı





( buradan özellikle hala var olan doğu tarafımızda aşka sessiz kalan yüreklere bırakın haykırın aşkı inanin sessiz kalip bir omur sevgisiz yaşamaktan sa gerekirse kurşuna dizilmeyi tercih edin daha hafiftir en azından acisi ve geçicidir üstülik kocaman da bir hikayesi şerefi olur Ama sessizliğin değil)