7
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1002
Okunma
Bağırmadan
Susmaların eksikliğine düşercesine daha çok
Değişebiliriz...
Aşkın yörüngesini keşfetmesi gibi
Kuytulara düşen ışınsal
Işçilik..
Karanlığa sinmiş fırtına kuşlarının sesiyim
-kurtar beni-
Köklerim inceliğe değer veren
Derin melodi..
Seviş
Ölümsüzlüğün sevdayla uyumu
Güçlü kuyuların kalbinde
Korkmaya gerek yok
Kır çürük kafesini
Gideceğine yakın.
Ressamın yorgun çizgilerinde
Özel doku
Sadece..
Rüyalara inen melek
Kalbin basamağında gök senin
Hiçliğe inmez tükenmez kalem
Bak!
Nasıl barış türküleri söylenir
Ikindi öncesi varlığım.
Sırra direnen kör pranga vurmaz
Güvercini en çıplak yerinde
Seviyorum.
Ki,
Kayalara çarpması hayal
Şahlanan atın..
Daha sonra
Gökyüzünün gece nöbetlerinde
Denizin derinlerine giren mavidir
Avuçlarım
Vur!
Kireçlenmiş sessizliğin özüne
Sıra sıra.
Edebi bir kalemle boşaltırken
Arı/kan damarlarımı can’a
Elifsel düşler çekilir mi
Boşluğa.
Senle
Uzak kalacağım zamana güneşler diktim
Öp renklerini dudaklarımın
Ihtiyacım var.
5.0
100% (18)