Gel bahçeyi gezelim neler varmış görelim.
Bak seni karşılıyor, boyuna kurban selvim.
Babamdan hatıradır, onu pek çok severim.
İnce yeşil yaprakları uzanır göğe doğru,
Üzerinde oynaşır bak iki tane kuğu.
Hemen yanında ona sarılmış, sanki malta eriği,
Kalın tüylüdür yaprakları, ne de hoştur meyvesi.
Üzerinden aşmış, tutunacak yer arıyor asma teveği.
Sağında mürdüm eriği, iridir, suludur meyvesi.
Solunda sallanıyor nazlı nazlı Almus’un al kirazı.
Yanında kıskançlıktan kıpkırmızı bir vişne.
Görünce bunları, maşallah, demeden geçme.
Bu Ankara armudu. Şu dut Avusturya karası.
Şu ilerde bir kızılcık, yanında ekmek ayvası.
Bir dalında armut var, bir dalında ayvası.
Bunlar zeytin; her zaman yeşildir yaprakları.
Sağlıklı yaşamak isteyen çok tüketsin meyvesin.
Yağını bol tüketsin, çay yapsın yaprağından.
Geniş yaprak yuvarlak yaprağı ile Trabzon hurması,
İri kırmızı, domatese benzer olgunlaşan meyvesi.
Yanında siyah kokulu üzüm, sardı gitti her yanı.
Tırmanıyor kurt üzümü, küçük kırmızı meyvesi.
Küçük bir yer burası her taraf çok dağınık,
Dallar ve kökler yapraklar birbirine dolaşık.
Gene de huzur veriyor insana yaprağın hışırtısı,
Üzerlerinde uçuşan, oynayan kuşların cıvıltısı.