4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1899
Okunma

Tesbih tanelerinde yuvarlıyordu hayatı,yaş/lı adam
’Acı bir kahvenin,kırk yıl hatırı vardı.’
Şöyle bir;etrafı süzdü çaktırmadan
Yalnızlığıyla başbaşa kaldı.
Ak düşmüş sakallarını ovalıyordu,yaş/lı adam
’Bir musibet,bin nasihatten evlaydı.’
Tüm yaşadıkları okunuyordu alnından
Sahip olamadığı tek şey,zamandı.
Alnındaki çizgilere dokunuyordu,yaş/lı adam
’Korkunun ecele ne faydası vardı’
Henuz yaşamaya doyamadan
Benliğini,garip bir ölüm korkusu sardı.
İşlediği günahları sayıyordu,yaş/lı adam
’Dayak,cennetten çıkmaydı’.
Yediği tokatları,düştü hesaptan
Aldığı ahlar,yanına kar kaldı.
Bütün servetini bağışlıyordu,yaş/lı adam
’Mal canın yongasıydı’.
Veren el,alan elden üstün demişti,yaratan
Bu onun son şansıydı.
Gözünden süzülen yaşları siliyordu,yaş/lı adam
’Yürek yanmazsa,göz yaşarmazdı’.
Öylece kalakaldı, kıpırdamadan
Hasret olmazsa,vuslat olmazdı.
Azrail’e tebessum ediyordu,yaş/lı adam
’Huy çıkmadan can çıkmazdı’.
Saatine bakıyordu,çaprazdan
Ölüm olmasa,saat durmazdı.
’Tırnak içerisindeki cümleler atasözlerimizden kesitlerdir’...