1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1518
Okunma

Bir zamanlar kumral bir çocuk vardı
Beş yaşında okumayı öğrendi babasından
Özenle yontulmuş, el tahtasından
“ELİF” dedi “B” dedi, “VAV” la bitirdi...
Sıradan geçti sübyan mekteplerinden
Akşam dersin de “EVVELA” dedi, koroya uydu
Teslim odu “İSLAM” a anlamını bilmeden
Farzı öğrendi, sünneti öğrendi velhasıl dinini öğrendi
Kur’anı öğrendi, dört elif miktarı çekti uzun uzun
Sesi güzel di, makam güzeldi, her şey güzeldi
Ezberletildi Kur’an kalbe indirilmeden
Bir zamanlar kumral bir çocuk vardı
Büyüdü, sekiz yaşına geldi
Öğrendikleriyle bütündü
İlk okuluna gönderildi, siyah önlük beyaz yakalık
Siyah bezden askılı iki gözlü bir çantayı annesi geçirdi başından
Bir gözünde defter kalem, bir gözünde yarım bazlama
Dikmeceyi aştı, okuluna ulaştı, sular içti, yol izbelerinden
İlk harfleri gördü, A-B-C diye okumaya başladı
Daha küçüktü, ürkekti, önüne çıkan köpekleri taşlardı
Dönerdi evine, küle gömerdi, patatesleri haşlardı
Bir zamanlar kumral bir çocuk vardı
Kısa zamanda ilk o öğrendi, okumayı sınıfında
Sevinçle ilk o aldı, hediyesini öğretmeninden
Önce Cin Ali, Sonra; Kemalettin TUĞCU serisinden
Koştu, yürüdü, okul çıkışı patates tarlasına
Öğrendim dedi, haykırdı sevincini, anne ve babsına
Önce çizgilerini gösterdi, A dedi B dedi
O kumral çocuk, o gün, bütün sevincini haykırdı
O kumral çocuk dokundu yaşama, yaşam ona dokundu
Aksi idi yaramazdı, öyle söylerdi bilmeyenler
Neydi acaba; onu yaramaz yapan nedenler
Bin dokuyüz yetmiş altı
İlk okuduğu roman “Denizci Hasan” dı
Etkilenmişti, günlerce düşünmüştü, acımıştı Hasan‘a
Hiç unutmadı o denizde geçen fırtınayı
Ve fırtınadan sonraki ayağa kalkan Hasan’ı
Mevsimler geçti üstünden, kışları yaz oldu
Yaz ayları kışa dönse de; Hasan’ı hatırladı, mücadelesini hatırladı
Onaltı yaşında, Çoruh nehrine yuvarlandı kurtuldu
Bir inşaatı göçürdü Antalya’da’ kaçtı, kurtuldu
Üçüncü kattan düştü, kolu bacağı kırıldı, kurtuldu
Kaç kez döndü uçurum kenarlarından
Her düşüşte, yeniden ayağa kalktı, kurtuldu
Devlet oldu, Vatan oldu, Bayrak oldu
Lakin artık yoruldu, pes dedi hayata, teslim oldu
Bir zamanlar kumral bir çocuk vardı
Şimdi, içi karamış düğümleri çözmekten
Ve, içine dokunan acılardan, rengi bozulmuş
Hiç bir şey duymak istemiyor
Hiçbir şey görmek istemiyor...
Bilir misin sen ey kumral çocuk!!!
İnsana en büyük kötülük, kendi türünden gelir
İçinde öldürdüğün çocuk sesleniyor sana
Herkese yetiştin, fakat kendine geç kaldın
O gün sana bahsettiğim korkudan geliyorsun sen
Son kez dokunacaksan dokun yaşama
Lakin hiç bir şey değişmeyecek
Hadi kumral çocuk
Daha fazla kendini yorma
İyi halden tahliye et kendini
Hadi, kalk gidelim...
Ne dersin?
Sınıfını geçtin sen…
Ekrem SAYGI
13.08.2017 Şırnak
5.0
100% (1)