Altaylardan doğacak, Viyana’dan batacak;
Sen çağlar açacaksın… Çağları kapatacak
Belki kahpe yoldaşın seni yolda satacak
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Sen et kemik değilsin Türklüğün bedenisin
Göklerde dalgalan ki rüzgâr sana imrensin
Ergenekon’dan çıkıp dağları delen sensin
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Kılıcımda kınımsın bazen giydiğim kürksün
Öyle kükremeli ki bu dünya senden ürksün
Atan Oğuzdur oğul! Kanı asil bir Türk’sün
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Sulara perçin vur da sular yerinde dursun
Zamana perçin vur ki asırlar da kudursun
Yüreğin iman dolu! Allah aşkıyla vursun
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Yıldız sensin güneş sen ve gökteki ay sensin
Gönüllere sığmayan görkemli saray sensin
Kurban ettim vatana dağılacak pay sensin
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Ağlamayı bilmezler yaş akmaz gözlerinden
Taşlar bağrından olsa sular da dizlerinden
Bir millet yürüyecek ardında, izlerinden
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, girmeden tefrikaya
Yol olup gideceksin! Asya’dan Afrika’ya
Gerekirse bu millet gerekirse hep yaya
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Güneş gurup ederken, dağlarla buluşurken
Bir akşam yola çıkıp Bozkurtlar uluşurken
Sen Turana bir adım gitmeye çalışırken
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim

Altaylardan doğacak, Viyana’dan batacak;
Sen çağlar açacaksın… Çağları kapatacak
Belki kahpe yoldaşın seni yolda satacak
Ey! Yiğidim aslanım kınalı kuzum benim