ANKARA

Firdevs mevsimi bu gün cemreler uyanıyor
Şükür ırmaklarında şehitler yıkanıyor
Ah be güzel Ankara bu ne zor imtihandır
Bu imtihan mahşerden arta kalan bir andır

Sen yiğit duruşunla cehennemi söndürdün
O kor kızıl ateşi Goncagül’e döndürdün
Zehirli ok menzilde hedef şah damarımız
Hedef göz bebeğimiz yiğit ordularımız

Geleneğimizde bizim ihanete yer yoktu
Ondan yüreğimizde küçük kıyamet koptu
Bütün Türk âleminin sende atıyor nabzı
Türklüğün bekasında sana düştü bu yazı

İslam’ın nuru ile bir meşale yakmışız
Fırat gibi coşmuşuz Aras gibi akmışız
Cennet yolculuğunda şehadetle kuşandık
Fırtınayla kükreyip rüzgârla kanatlandık

Kavgalarımız asil yolculuğumuz kutsal
Kavlimiz var Allah’a ya ölüm ya istiklal
Dört kitabın nuruyla Kuran la beslenmişiz
Allah bir peygamber hak tevhitle süslenmişiz

Metanetle yürüdük hiç sarpa dolanmadık
Kanla yıkandık amma kederle ıslanmadık
Gamlanma yiğit oğuz gamlanma sen Ankara
İsmini kanımızla yazdık altın tuğlara

Ne yiğitler ne erler doğurmuş Türk analar
O yiğit analara eğilmiş fırtınalar
Anadan doğarken biz ezanlarla tuğlandık
şehit düşdük mezara bayrakla uğurlandık

Yaralı kardeşlerin Bağdat Şam ve kahire
Türkistan’ın vuslatı kaldı başka devire
Rumeli’nde Tuna da hüzünle çağlıyorum
Tam yüz yıl öteden ben Kudüs’e ağlıyorum

Türkmen yurdu Kerkük’ü Musul’u susturdular
Ata yurdu Halep’i yüreğinden vurdular
Bizi yıkan ne dolu yiğidim ne yel bizi deviren
Bizim kendi kurdumuz içimizi kemiren

Ne bedeller ödedik dünden bu günden önce
Hainler sırtımıza hançer vurduğu gece
Tufanda devrilmeyen bir sen kaldın ayakta
Yemin ettik söz kestik bir virgül birde nokta

Bütün şer odakları gömeceğiz mezara
Sensiz gök bize sürgün yer bize dar Ankara
Gamlanma gazi şehir gamlanma ey Ankara
Dört kıtaya at sürdük yay gerdik ufuklara

Muhittin Laçin .y .t. temmuz.2017