6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2293
Okunma
MUHSİN YAZICI OĞLU
KEŞ DAĞI 25-3-2009-
Yazıcı oğlu ailesinin hoşgörüsüne sığınarak -25 3 2009- tarihide
Elim bir helikopter Kazasında keş dağında şehit olan büyük birlik
Partisi Başkanımız merhum Sayın Muhsin yazıcı oğlu için yazdığım şiir
Hak ve hakikat yolunda şehit olan bu büyük dava adamı
Ve arkadaşlarına Allahtan rahmet diliyorum
----------------------------------------------------------------------------
Seçim vardı ayrılığa biz seçildik Fidan anam
Altı kardeş yola çıktık adresimiz koynumuzda
Muradım var sağ yanımda can Yükselim sol yanımda
Erhan Gülümser karşımda
Numaramız yirmi beş üç iki sıfır sıfır dokuz
Yola çıktık gidiyoruz sandığımız Keş dağında
Kader yolumuza çıktı ferman dumanlı dağlarda
Yer köye selam gönderdik can Sivas’ın uzağında
Elveda çağlayan Cerit hoşça kal Kahraman Maraş
Nasibimiz Keş dağında
Ecel çok yükseklerden gülümsedi bize Fidan anam
Ta bulutların arasından
Sezemedik Bilemedik önümüzde ayrılık var
Ölümün yüzü çok soğuk Erciyes’in fırtınaları kadar
Ben dağları dost bilirdim Fidan anam
Geçit vermez uçurumlar
Kanatlarımız kırıldı aşamadık Keş dağından
Fidan anam yorgan gönder
Yüzü ay yıldızlı kırmızı atlastan olsun
Yastığımız kuş tüyünden
Nakışları dualarınla dokunsun
Kar yağıyor üstümüze üşüyorum Keş dağında
Akşam mı oldu ne her yer karanlık
Furkan’ım daha gelmedi bekliyorum
Gözüm dağların ufkunda
Hasret çöktü yüreğime Firuzem geldi aklıma
Yalnızım karanlık soğuk bir ıssız gecenin koynunda
Uyumamı bekliyor ıslık çalan deli rüzgârlar
Alıp götürüyor beni benden sabahı olmayan geceler
Can paremden bir arzum var
Can yoldaşım Gülefer im sevdiğim
Eğer ben uyurda uyanmazsam
Kocaman bir alperen öpücüğü al
Benim yerime Furkan’ımın anlından
Firuze’min saçlarını okşa hatırım için
Doya doya öp yanaklarından
Sorarsalar deki bey babanız Keş dağında
Sana öyle hasretim ki can yoldaşım bir tanem
Hayallerin kirpiklerimin ucunda geziniyor
Bakışların takılıp kaldı göz kapaklarımda
Ama ben sana ulaşamıyorum
Elim kolum bağlanmış dokunamıyorum
Bu dağlar öyle garip ki Yalçın kayalarda uluyor ayaz
Saymadım sayamadım bu kaçıncı şafak
Her taraf senin gelinliğin kadar bembeyaz
Yüreğin gibi ak
Bir hüzün var yüreğimde ben bende değilim sanki
Yaralarımı yalayıp geçiyor acı rüzgârlar
Ölüm senden bana daha yakın can parem seziyorum
Yoklandım şah damarımdan
Sessiz sessiz geziniyor şakağımda
Bu nasıl gece bilmem ki bize mi küstü yıldızlar
Sesimizi duyan yok mu gök kubbede vakit çok geç
Yeryüzünde uykuda mı mahlûkat
Ne çoban yıldızı göz kırptı ne şafak yıldızı parlar
Yolun sonumu yoksa ne ay doğdu bu gece
Ne güneşten haber var
Örtün örtün üstümü öfkeli kara bulutlar
Kar yağıyor üstümüze üşüyoruz Keş dağında
Ülkümüz özümüz sözümüz vatan olunca
Bir arzum var vatansever yiğitlerden
Hayallerimi Anadolu’nun boz kırlarına ekin
Yeşersin çiçeklensin dağlarda
Arzularım alperenlerimin yüreğinde
Türkü olsun yankılansın ovalarda
Hasretimi rüzgârlara verin
Götürsün köyümün elmalı dağlarına
Üzülmeyin yarenlerim aramızda hak hukuk var
Kader böyle bazen de acı olur ayrılıklar
Hakkınızı helal edin inemedik Keş dağından
Son hatıram dostlarıma bir selamımı
Birde yüreğimi bıraktım
Unutmayın merhametsiz Keş dağında
Kar yağıyor üstümüze üşüyoruz Keş dağında
------------------------------------------------------------------
Yazan şair muhittin laç[email protected]
5.0
100% (4)