Sen gittin
Yetim kaldı güzelim vadinin
İçine serpilmiş yoksul evleri
Karalar giydi
Halepçe kadar tatlı güzel kızlar

Bel vermiş ihtiyar evler
Fıstık ağaçların terli kokusunu
Artık çekmez oldu yıpranan ciğerlerine
Kurudu en zengin derin kuyuların tatlı soğuk suyu köyün
Susuzluktan dili damağına yapıştı insan ve hayvanların

Fırtına öncesi hüzün dolu bir sessizlik çöktü köyümüze
Ardından öfkelendi asi serseri bulutlar aniden sebepsiz gidişine
Acımasız şimşekler kulakları sağır edercesine
Çarptılar sağa sola

Bardaktan boşanırcasına yağdı yağmur
Biri Sor’daki ebedi istirahate çekilmiş talihsiz ölüler
Coşkun sele kapıldılar
acıya boğuldu kanayan yarılı kalbim
Nemlendi güzel yardan ayrılmış gözlerim

Sen gittiğinde
Çirkinleşti bir şahadet parmağı gibi
Göğe yükselen minarenin çehresi
Yaşardı imamın yarı kör yorgun gözleri
İrfan GÖRGÜN

Not:(Şanlıurfa/Suruç/Taşlıkuyu Köyü),Biri Sor (Kırmızı kuyu yer ismi),yol çalışması nedeniyle dere yatağına düşmüş yeni mezarımızdır. Sel suyu yükselince buradaki mezar su altında kalıyor.