3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1829
Okunma
2007 anısı
kızarmış palamutun kokusu
ne bir yaz ortasıydı
ne de kırmızı kar yağıyordu
dört yapraklı yoncam da olmadı hiç
at nalı mı
para verseler taşımam yanımda onu
nasıl olduysa çıkıvermiştin işte karşıma
mişli geçmiş zamanın soğuk mu soğuk arsız bir öğleden sonrası
hani sen bıkkınlığını giymiştin üstüne
ceplerinde korkuların
benimse üstümde
yırtık pırtık yamalı bir heyecan
tipsizliğimle birlikte
yorgunduk
bu adi kullan at çöplüğünde
az kullanılmış faili meçhul aşklardık
ben çemberle boğuşuyordum o sıralar
-tatlı rüyalar katili-
hani bilirsin şu daralan cinsinden
o daralıyordu ben daralıyordum
karanlık boşluk da yanında promosyon hediyesi
öylesine başka öylesine insandın ki sen
miniminnacık bembeyaz masum bir kuş oluyordun gözlerine bakınca
o şiirin tersine kırmızı bir gül oluyordun dokununca
bir küçük prenses oluyordun
öylesine sıkı tutmuştun ki elimi
öylesine sıkı tutmuştum ki elini
nerden bilebilirdim
birgün her şeyin bitivereceğini
5.0
100% (9)