4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1114
Okunma

Dinle Sare kutsanıp kırıldığın günü hatırla...
Sicim gibi
transparan
tek düze değil hiçbir yara
Yelkovanın kasığında piçleşiyor zaman
kuşkusuz
kırıldık hepimiz.
En güzel hüznünü sürün devir gözlerini
sütsüz memelerine
Hazır yorulmuşken
Hacerin koynunda İbrahim
Vahiy indi mi?
Tanrı katında kutsandın mı?
kutlandın!
Beşiğinde doymazlığın parmaklarını kırdın
bu iş böyle olmaz ki
Demediler mi sana.
Koy kalbini İbrahimin üstüne
ve üstünde elleri Hacerin.
Hiçbir erkek
denk sevemez
Ve hiçbir kadın için için paylaşılmış
bir bedeni koklayarak öpemez
Sen kendini kandırıyorsun
kanıyorsun
Yapış yapış hissiz bunca çileyi ne için çekiyorsun.
Boynuna asılmış kutsal ilmek
İsmail ölsün istedin mi ?
İshak’a bakıp bakıp kuruldun mu hiç
Kurudu mu içerin
soğudu mu döl yatağında ateş
Suç kimde şimdi
kimi yakmalı...
Terliyor avuçlarım tiksiniyorum etimden
Dün putlarımı sevdim
yol alabildiğine çöl
ıslandın mı Sare
için mi geçti yoksa
Yaladın mı dudağındaki mikroskobik bakterileri
İçindeki kervanlar ne yüklü böyle
nereye gider...
Dillerini anlamadığım insanların içinden geçiyorum
ileri geri hâr erekte.
Anadilimde bir sızı
Öğreniyorum ve sövüyorum
Ben yüz yirmi bir dilde sövebiliyorum
inan yaprak kımıldamıyor
Tanrı beni terk etti
kapı oradaydı çıktı gitti.
Dövünüyordu göğün altında milyarlarca çıplak suret
elleri bacak aralarında
utanıyorlardı şüphesiz
Güldüm geçtim ortalarında sallanarak
ellerim kaybolmuş kaburgamın bitiminde.
5.0
100% (5)