1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1422
Okunma

Senin,
Uzun boyun gibidir, up uzun
Zehirli yılan dilin !
"Kirli Güç"ün sarhoşluğuyla
Yer değiştirip ünlemiş,
Kara vicdanınla, dikenli kibrin
Faşist ağzınla b.k lu dibin...
Dört parmakla açmışsın
"Din" mavallı
"Esma" tuval li
"Rabia" çuvalını,
Ha babam
De babam
Ne kadar çalıp biriktirirsen
Emeksiz
Ve petrol karası
"Haram"ı, göz yaşından,
Mazlum kanından.
Alın terin değil ki bu varlık,
Ölü bedenlerden,
Ölümcül miras sana..
Arttıkça artıyor
"Ah"lı malın,
Hırsızlık kirin
Bilesin..!
Tanığı olduğumuz bu acı tarih
Belleğimizdir bizim..
Ben bir sıra neferi
Bir garip şairim.
Eğilip esnemeyen
Kaleminde "biat" değil,
Bükülmez irade besleyen..
Kelle koltuk ta, ölüm
Her daim yan cebimizde durur.
Ah be ütopik gülüm
Sevgilimiz
Belalımız
Yarenimiz değil mi bizim,
Zamansız her puşt ölüm?
Sana gelince kem gözlü
Şeriat sözlü H/oliğarşik,
Senin ve avanelerinin
Emperyalizme yedeklenip,
O dört parmakla temsillediğin
Gerici zulüm
Son evresine gelmiş,
Çok yakındır
Patladı patlayacak,
Bu "Anamalci Kara Düzen"
Ve siyasetinin çıbanı
"din ve irin"..!
Tarihe not düşüp,
Ahan da yazıyorum şuraya;
Ne ölümsüzlüğün resmi geçidin de
Ne sevgi mabedin de
Ne de
İnsanlık müzesinde
Olmayacak asla yerin.
İbret için bile arandığında
Habıl teleskopuyla bile bulunmayacak
Mikrobik ve mikro
"iz"in..!
09/11:06:2017
5.0
100% (2)