0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
926
Okunma
dişlerimi elime verdiler yine
kendi kanımda boğulmak üzereyim
bir palyaçonun aslan terbiyeciliği benimkisi
parçalanmaktan korkan
tek kalmışlığın acizliği
yine çok ağır çöküyor gece
toz bulutları papatyaları beceriyor
bir fahişe parasını alamamış olmalı
gökyüzü mora kesmiş
bir uyuyorum ki rüya değilmiş
lanet olsun yanımdaki aynı yalnızlığa
bir şey yaşanmamışlığa
bacaklarımın arasında duruyor ağırlığı
şehvet kokusu da yok hay aksi
papatyalara takıldı yine aklım
griye çalan bükük beyaza
sahi gece neden karanlık olmalı
toz toprağın özü değil mi
üretilen mor rujlar da neyin nesi
dur lütfen aklım karışıyorum
ağlatan ağlamaya meyilli
ya da dur teskin etmeli
sahi papatyalara ne oldu
of bak yine ağzım kan doldu
kanı tükürüp küfür doldursam
eğri boyunlara öpücük kondursam
ya da heykellere pislesem
kırmızı burnum elime düştü yine
bu ayaklarıma basanlarda kim
bu kez kan kokusu çok keskin
şimdi anladım hayat rüya değil
fahişe mora papatya toza annem bana
saf annem, kanım benim
peruğumu düzelt gitmeliyim.