biz hiç ayrılmadık
bir balıkçı teknesinin sahilden ayrılmasıydık
bir bebeğin sütten kesilmesiydik
yanılıyorsun
ayrılık köy kahvesinde kağıt oynarken elektriklerin kesilmesi
ya da annesi ölen kuzunun biberondan beslenmesi
ayrılık bir kara deliğin içinde kaybolmak
bir nötron yıldızı misali

biz hiç ayrılmadık
geceleri yaraların dikiş tutmazdı
dururdum
olumlu önermeler yazardım sana
dururdum
ve bir sol notası yollardım iltihaplı yarana

hiç ayrılmadık biz
gidişin bir piçin
dünyaya isyanından başkası değildi
yüzeyseldi her sözün bir o kadar da derin
her kelimende boğulmam an meselesiydi

aynı şarkıda yer alan birer dizeydik
sen nakarat ben detone oluş
meze edilip şişelerde sarhoş olmuş
bir mecazdım sadece

biran önce dışarı çıkmak istiyorum
biraz alkolle marine etsem karaciğerimi
olacak sanki bestem
yemin ediyorum sadece bir notam eksik
sana yemin ediyorum tek bir tane notam eksik

yoo hayır
biz hiç ayrılmadık senin ayrılık dediğin
sokakta sütün kokusunu alamamış kör bir kediydi
ve unutma yaralı gecelerimiz
yeni bir merhemin ilk dizesiydi

sokağımın lambaları da söndü az önce
birkaç saat daha yeryüzü maddeye mana katar
sabahattin alinin hortlaması an meselesi

off ne olur sakin ol
yemin ediyorum bir şey demedim
sadece diyorum ki biz hiç ayrılmadık

bir tekne aldım az önce
içine aldığım suda kendimi boğdum
hayır hayır sevgilim kabul etmiyorum
biz hiç ayrılmadık

bir ceset kokmakta
kimin yaşadığından emin değilim
ellerim donuk yüzünde geziyor
ala çalıyor tüm kimliklerim
artık bir ateistim
artık bir eş cinselim
ne önemi var
sonuçta biz ayrılmadık