16
Yorum
60
Beğeni
0,0
Puan
7837
Okunma


Şafak henüz sökmedi;
Yorgun yüzümün çizgilerine alaca karanlık çarpıyor
Ölgün bir ay ışığı vuruyor pencereme
"Ölüm gibi soğuk düşler" sokaklarda dolaşıyor..
Bulutlar giden gecenin hüznüyle süzülüyor
Tüm şehirde sensizlik hüküm sürmekte
Zihnimde bulanık tezatlar çarpışıyor
Her şey mümkün şu an;
Gidişini bağışlamak bile..
Ve bir Mayıs sabahına uyanıyor güneş
Zifiri yalnızlığım ölü düşlerime sağanak olup yağıyor
Gözlerim ölçülemeyen uzaklıklara taşıyor hislerimi..
Avuçlarım yokluğunla tutuşuyor..
Bıraktığın bu yangının hatırına
Ellerim gidişini bağışlıyor..
Rüzgar ıslık çalarak giriyor penceremden
Sanki, yalnızlığın üzgün iniltisi çarpıyor kulaklarıma
Gözyaşlarımın ışıldayan izi aynada beliriyor
Bir kez daha mağlubum, yeniliyorum bir kez daha
Gidişinden nefret etse de gözyaşlarım
Gözlerim gidişini bağışlıyor..
Sonra, gidişinin şerefine şiirli bir çay demliyorum
Son kahvaltıda, dudaklarının değdiği bardak hala hiç yıkanmıyor
Çayımı bardağından içiyorum, dudaklarına denk geliyorum
Dudak izlerinin hatırına
Dudaklarım gidişini bağışlıyor..
Anıları, gözlerimden fışkıran yaşlara katık ederek besleniyor ruhum
Yer yer öfke ateşi damarlarımı tutuşturuyor
Ve "sensiz bir şehri" içime çekerek sakinleşiyorum
Her zamanki gibi neler çektiğimden haberin bile olmuyor.
Sensiz şehrime, mağrur gidişini de ekliyorum
Kaldırımlardaki ayak izlerin hatırına
Şehir gidişini bağışlıyor..
Unutma..!
Bir gün, ölüm vefalı bir ziyaretçi olup çalacak kapını
"Kim o" diye seslenmeye fırsatın bile olmayacak
Bugün seni bağışlayanlar, mahşerde soracak hesabını
Ölüm hatırına, ömrüm seni bağışlıyor
Allah aşkına, gönlüm seni bağışlıyor..!