1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
987
Okunma

Bırakamadı onu, dakikalarca tuttu
Avuçları kediye, adeta bir tabuttu
Sevimli yavrucaktan ne ses vardı ne seda
Tam bir aylıkken etti, kardeşlerine veda
Adam, anneye baktı; yüreği parçalandı
Konuşamıyordu, dili ağzında bohçalandı
Kör gözüyle bakışı, duruşu pek hazindi
Buna rağmen adamın etrafında gezindi
Anadır işte ana, başka olsa da adı
Aynıdır aslında evlat acısının tadı
Kardeşleri de olup bitenlerden bihaber
Tutmaya çalıştılar memeyi hep beraber
Bir damla süt, bir damla su idi bütün dava
Tek bir Allah’tır, rızkı, kula veren bedava
Ama insan kıskanır herşeyini herkesten
Kendini kurtaramaz asla bad-ı hevesten
Adam etrafa baktı, uygun bir yer aradı
Kediciği gömmekti aslında tek muradı
Küçük bir çukur açtı; içine serdi talaşı
Ruhen rahatlamaktı bütün derd ü telaşı
Bu esnada döküldü dilinden kelimeler
Duvarda yankılandı, acıyla inlemeler:
»Huzur içinde uyu! Beni de affet küçük.«
»Bu günah ve bu vebal piri faniye büyük.«
»Bir damla süt nelere kadirmiş meğer; affet.«
»Sandım ki bir canı yaşatmak büyük külfet.«
»Bir parça odun veya bir avuç kadar kömür.«
»Gördüm ki kurtarırmış hatta binlerce ömür.«
»Bundan böyle, benimle yaşayacak ailen.«
»Olmasın hiç küçüğüm yer altında gailen.«
Boş çukura yavruyu bıraktı yavaş yavaş
Geri gelmeyecek, istediğin kadar uğraş
Yaşasaydı ah keşke! Kime zararı vardı?
O da çocuklar gibi evde koşup oynardı
Senin benim gibidir, acıyı yaşamakta
Nice sevaplar vardı başını okşamakta
Adamın yüreğini yaktı kedinin hali
Evine yürümeye kalmamıştı mecali
Gözlerinin önüne bir hayal geldi, durdu
Silip atamadı ki, tam can evinden vurdu
Oğlu Mustafa’ya da böyle veda etmişti
Feryadı semalarda, aks-i seda etmişti
Yaşlı, k a r a toprağı, kendi eliyle itti
Kedinin bedeni içinde kaybolup gitti
Ayağa kalkar kalkmaz, etrafına bakındı
Sevimli kardeşleri Cemil beyden sakındı
Koşarak saklandılar, tekerin arkasına
Gözü ilişti üstünde duran bağ makasına
Üstlerine düşecek diye çok korktu adam
Dedi ki: »Ölüp giderler burada bıraksam.«
Yavaş yavaş yürüdü; dilinde de pisi pisi
Çıktılar duyar duymaz bu lisan-ı munisi
Yavruların üçünü bastırdı kucağına
Yetiştireyim diye, sobanın sıcağına
Anneleri de peşine takıldı adamın
İyice hızlanmıştı fırtınası akşamın
Birden saçı sakalı, birbirine karıştı
Yüzünün derisi de kırış kırış kırıştı
Nihayet gelebildi kapının eşiğine
Anahtarı sokmaya çalıştı deliğine
Göz gözü görmüyordu, kar savurdukça tipi
Tam kopmak üzereydi donmuş çamaşır ipi
Zar zor içeri girdi, kediler kucağında
Artık yaşayacaklar sevginin ocağında
...devam edecek...
S/ÂYE (11:12) 23 NİSAN 2017 / ESKİŞEHİR
..........................................................................................................................
Kelimeler:
Gaile: Sıkıntı, dert, keder, üzünt
Lisan-ı munis: Cana yakın, sevimli, yabancı olmayan
5.0
100% (3)