ULUDAĞ

Büyük bir coşkuyla
Form bace yerleştik
Sarılıp sarmalayıp
Devrelerle birleştik

Hepimiz heyecanlı
Çok neşeli şen idik
Hemen koştuk hamama
Ter atıp temizlendik

Tüm devreler tamamdı
Yemekhane dolmuştu
Kahkahalar ayyuka
Herkes sarhoş olmuştu

Gezimiz çok güzeldi
Menü balık ekmekti
Leyla ile Fatma’ya
O gün yemek yetmedi




Hazırlıklar tamamdı
Koyulmuştuk yollara
Yılan kıvrımı gibi
Hedefler Uludağ’a

Kar tutmuş tepesiyle
Azametli bakıyor
Yanına yaklaşanı
Soğuğuyla yakıyor

Arabalar kayarken
Adrenal yükseliyor
Yürekler ağzımızda
Dualar söyleniyor

İlhan Ahmet’ine
Devamlı yalvarıyor
Ahmet’i sinir basmış
İlhana bağırıyor

Sema ablam mahire
Durmadan haykırıyor
Mahir dilini yutmuş
Araba kaydırıyor

Gaz yerine firene
Kahraman abanıyor
Ağlayan torununa
Anneanne sarılıyor



Ağız burun kurumuş
Gözleri hep dışarda
Nefes nefese kalmış
Şimdi sıra sultanda

Cahide mumya gibi
Boş gözlerle bakıyor
Geçmiş olsun diyene
Sadece baş sallıyor

Soluk soluğu herkes
Limon ayran arıyor
Belliki yaşlanmışız
Hayat elden kayıyor




Zerrin ablam diridir
Çok akıllı biridir
Kırılan gönlü değil
Sağ el bileğidir

Zerrin atar kahkaha
Ortalık şenleniyor
Ben kayarken düşmedim
Bana göz değdi diyor



Reklamında on lira
Kestane şekerleri
Hacı pazara çıkmış
Kazıkladı bizleri

Sıraya girmiş herkes
Şekerleri alıyor
Verilen paraları
Fatma hanım sayıyor




Gülhan ablam ateşte
Yanarken kavruluyor
Nuran kardeş doktoru
Başından ayrılmıyor


Kıymet hanım çok yorgun
Etrafa bakışıyla
Sessiz sessiz yürüyor
Bekir ağam yanında

Durgun Gül Ayşe bacım
Olaylara üzüldü
Uludağ iyi geldi
Suskun dili çözüldü

Özbeklerin Hatice
Çarşı Pazar aradı
İçki içecek diye
Mustafa’yı kolladı

Kahraman attan düşmüş
Melül melül bakıyor
Torunu çok sevimli
Dağda kayak yapıyor

Kahraman çok perişan
Hacının kollarında
Ahmet’in ömrü geçti
Uludağ yollarında

Şeyda ablam keyifli
Kızı vardı yanında
Tansiyon tavan yapmış
Gecenin ortasında

Günsel hanım gülecen
Ortamlara uyuyor
Gözünden bir şey kaçmaz
Sadrettin’i kolluyor

Cilevler çok sevimli
Topluluğun sesiydi
Sevgi Hanife ablam
İki kardeş gibiydi

Sevim Huriye abla
Muhteşem bir ikili
Halil ağa Osman la
Kardeşten de ileri

Meclis üyesi zerrin
İhtiyatlı emindi
Elinde telefonla
Evet, hayır derdiydi

Benim şirazem kaydı
Sanki kazandibiyim
0n saat uyusam da
Sopa yemiş gibiyim

Melekler koro kurmuş
Şarkılar söyleniyor
Elinde mikrofonla
İsmail döktürüyor

Sazı çalan Mustafa
Yaşamı sorguluyor
Toker kendi deminde
Sadece uyukluyor

Koştururken yoruldu
Güzel Hanife abla
Gözler onu ararken
Garip yorgan yatakta

Tahsin Okay Ercan la
Bir gün önceden gitti
Başımıza geleni
Sanki önceden bildi

Fethi de göbek şişik
Belki obez olacak
İddasına varmısın
İkiz bebek doğacak

Şemsettin çok kilolu
Hanife aynı kalmış
Ankara ya gidince
Askılık alacakmış


Sabri Fahriye çifti
Gurubu çok beğendi
Çağırmasanız bile
Valla gelirim dedi

Zirvedeki karınla
Kendini bir şey sandın
Bilmiyoruz sanma sen
Keşişti eski adın

Uludağ bize vurdun
Ama bizler direndik
Gazimiz çoktu ama
Şükür şehit vermedik

Sözlerim bir ironi
Aman ha üzülmeyin
İnanın çok yanarım
Sakın bana küsmeyin