(I)

Ramazanın üçüncü günü Cuma
Akşamüstü



Oldukça bakımlı bir çift göz uzandı
Karanlık penceremden sohbeti çekilmeyen sakinliğime
Ilık ses tonu ve mutluluk kokan gülücüğüyle
Sesleniyordu
Bilincimi kapatan şaşkınlığıma



“Buyurun” diye bildim an sonra
“bunu size bırakmamı söylediler”
Diyordu
Elindeki paketi gösterirken
“buradan alacaklar”.
Merakla karışık bir heyecan var oldu içime
Kimdi bu buğulu bakışlı hoş sesli farklılık emare li güzel…



(II)

Bir göz değmesi hayatımın yön olgusuna
Yeni güzergâh katmak üzereydi
Çokça kaybolmuşluklarla dolu saflığıyla meşhur duygularıma
Sonra
İş güç ve unutkanlığımın ağır basması
Derin bir çığlık gibi kenara itti gizemli gözleri
Yâda güzelliğinin korkusu
İçimden gelen
Bırak boş ver sana mı kalır seslenişine teslim oldu merakıma inat..
Bir daha zaten nerede görecekti
Bak koca ramazanda bitti
Sahi bugün bayram hadi demli bir çay söyle
Sigaranın yanına, karışsın buharı dumanına…



(III)

Aylar sonra
Saçım sakalıma karışmış küskün hayatımın
Bir türlü sabahı olmayan gecenin birinde
Can sıkıntısıyla dolaşırken sanal coğrafyada
Bir ileti batıyor gözüme
Arkadaş olmak istiyor sosyal hayatıma birisi
Kim bu derken ..
O da ne tanıdık geliyor gözler
Vallahi o diye bir patırtı koparıyor içimdeki çocuksu sevinç.
Evet o
Ve kendinden bağımsız başlıyor yazışma
“slm”
Beklenen bir süre……..
Sıkılmaya başlayıp klavyeyi dövmeye hazırlanırken
Parmaklar
Cevap
“slm”
“nasılsınız”

Tşk siz…
Bende iyiyim tşk.


(IV)

Tüm beklentiye rağmen bu kadarcık la bitmişti sohbet.
Günler sonra canlanan gizemli gözlere hasret içini kemiriyordu
Madem konuşmayacak neden eklemişti
Hesap sorulmaya hazırlanırken
“gece müsait değildim kusura bakmayın ancak yazabiliyorum “
Ve ışıklar yanmıştı sabahın tan vaktinde aydınlanıyordu oda
Kâinatın derinlerinden gelen engin bir ışıkla sanki
Klavye isyan ederken harflerini döven adama
Yine de kelimeleri ulaştırmaya yetmiyordu
Parmakların hızı..
Günler süren sohbetler ve hızla akan dostluğun ritmi
Başka hisleri çağrıştırmaya hazırlıyordu ortamı
Sanal sohbet yetmiyordu artık
Ve telefon denen şey keşfedildi
Konuşmak ve mesajlaşmak daha hoş geliyor daha çok vakit geçiriliyordu
Hala birbirlerini görmeden
On dakika mesaj atmazsa biri diğeri üzülüyor merak ediyordu.
Artık kalplerin atışı ve mutluluk ifadeler kenetlenmişti
O neyi seviyorsa oda onu seviyor o neyi istiyorsa oda onu istiyordu
Hatta o onu seviyor ve o da onu seviyordu.

Arkası yarın........