0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
775
Okunma
eski bir avlu
yerler ıslak ve kurak
duvara yaslanmış kız çocuğu
ablasından kalan elbise
kirler yüzünün süsü
ağzında beş kuruşluk sakız
bakışlarında donuyor dünya
hüzünlü ve utangaç
karışık saçlarına tarak
gelmekle gitmek arası
hep acı hep acı
......
sabrı attı köşeli
her köşede sobeli
-yeter artık abla acıktım
sağa sola bakışlar
boşluk ve yokluk
-babam ekmek getirecek
-babam çalışmıyor ki nasıl olacak
-sabret kardeşim sabret
.... -....
bir ayağında lastik
öteki toprakla ikiz
yürüdükçe sızlanıyor
-acıktım abla
-tamam kardeşim az kaldı
-neye az kaldı
-yemeğe
...........
ufacık bedenine
büyük bir demir yığını
tokmak ki balyoz
güç takat yerle bir
-bu soğuk demire nasıl çıkılır
- ben eğileceğim sen bas sırtıma
. ........
Küçük bedenini yuttu dünya
Kocaman çöplük rüya
tahta kapının gıcırtısı
-kalk yavrum ben geldim
taze ekmeğin kokusu
bozuldu büyüIü uykusu
-sana sıcak ekmek aldım
5.0
100% (1)