Siyah sürme çek gözlerine sil kirpiklerin den bakışlarımı

Söylenmeyen her şey duyuldu
O kadar çok konuştu ki gözler
Dudakların soytarısı oldu dil
Kurak çorak damağa yapışık
Olmaz olsun
Şair vuslata âşık,




Beynimin sarhoş fikirleri ahkâm kesiyor suskun kadehlere

Dizdik masaya tüm yaşanamayanları
Ne vardı ki umut edilen
Hayal kırıklığına meze olsun
Düne inat yarını seçtik
Her boşalan şişenin ardından
Şair kadehlere âşık




Kaderin zindanlarında mahkûm ömür, yerin yedi kat dibinde

Tel tel tüketildi heves bilinen anlar
Demir kokusu genzinde soluk benzi
Umut arıyor hayalindeki gökyüzünde
Yıldızlar göz kırpıyor kayarken karanlıkta sonsuza
Takiyüddin var ruhunun en derininde
Şair özgürlüğe aşık..




Önemsiz bir yokluğun varlığı, arıza sebebi anatomide, şaşırtıcı

Umursamadıkça hissedilen naftalin kokusu
Hatırlatıyor güçsüzlüğünü çaresiz kimliğini
Tercih etsede ısrarı vazgeçmek an meselesi
Geliyor kaçtıkça usulca süzülerek ayak ucuna
Su
Teneşir maşrapa ve beyaz
Şair ölüme aşık.