5
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
557
Okunma
Yazı tura oyunu bu hayat dediğin
Tenhada bir istasyon bir hayal kentçisiydi
Bilmecesi karışmış derin sularda mavra
İzi silinir iyi kötülük kalır baki
Şunun şurası dünya kim yaşar sonsuza dek
Gitme sözcüğü cevap gidenlerin ardında
Bir hasret türküsü bir cevaptır aslında
İşte bu yüzdendir hep bilinmezlik yıllarca
Söndürür fenerleri kafa yorarsın elbet
Kanar içinde sesi endişeler tanıdık
Hızırın acı sesi içinde kanar yürek
Yıldız kayar göklerden üç parça hayat taşır
Hiç mektup almamıştır yakından uzaklardan
Beklediği gelmez hiç dönülmeyen yerlerden
2
Kökünü sökebilse yangın çıkar ellerde
Göndere bayrak çekmiş kuyruklu yıldızlara
kaç yıl kalır saçında beyazlamadan kara
Sobelemiştir seni hayatın kıskacında
Çünkü biz çok aşığız vatana topraklara
Kolay geçmedi zaman anladık vuruldukça
Hatalardan dönmeye geç kalmadık aslında
Kenti olmayan çocuk binmez kırık sandala
Şehrin güzel uykusu köylünün hep kâbusu
Sorsun onlara bunu kaçışın sebebini
Hayal kursun çocuklar ölmeden hayalleri
Mektuplar yazsın şehre istasyonda beklesin
Raylar üstünde koşup gelen geçene sorsun
Sayıklayıp uykuda uyuklarken açbiaç!!
3
Kör kurşunlara dizin bu kör cahillikleri
Bu gidiş gidiş değil olmazsa hiç diriliş
Artık teyit etmeli birlik beraberlikleri
Sandala bir kürek yetmez ki fış fış kayıkçı
Döküp gitsem içimi toplasa deli kuşlar
Haber yollasa biri aniden dönüp gelsen
Belki bilet almıştır bana çocukluğumdan
Kara bulutlar gökten çökünce tepemize
Karanlık bir hatıra derince sevgimizde
Yıkıldık biz seninle alma beni koynuna
Burkuldu yüreğimiz ne git nede kal desin
Yaşadık seninle biz kırlarda bahçelerde
Şimdi bir yabancıyız doğduğumuz köylere
Mayalanmış bir hüznün mektubu satırlarda
4
Alnının tevekkülü geceyi örtsün diyor
Sızıyor iç sesinde kimsesiz çocuklara
Rüzğar güllerinizi bıraksın saçlarına
Yırtık çarıklarımız ilkokul sırasında
Masal istikâmeti kaybolsun karanlıkta
Karanlık bir süzgeçten geçiyor kör cahillik
Önümüze bakarak keşkeleri bıraksak
Geçen tüm zamanların cehâletini yaksak
Köyümden uzaktayım anam elimden tutmaz
Heyecan basar beni yaklaştıkça bahar yaz
İçim üç buçuk atar değiştikçe mevsimler
Uzun lafın kısası sırra kadem basmadan
At gözlüğünü çıkar büyü bozuldu çocuk
Işıklı yollarından gelsin geçmişten mektup
5
Bir yaranın kapanıp iyileşmesi için
Zaman geçer üstünden kabuk düşmesi için
Kimin içine sığar haksız yaşadıkların
Koptu içimden herşey yarım kaldı sevimcim
Yeryüzünde dolanan bütün kötülüklerin
Postaya verdim en son elimde son mektubun
Kaç kez vuruldum anne o siyah kurşununla
Kırdın kalbimi en çok sen sen bu canevimden
Adresimi sildirdin kimin kapısın çalsam
Yok şehirlerarası köyler kasaba yasak
Kısmet değilmiş bana kucağında yaşamak
Kimin kapısın çalsam artık içimde yoklar
Korkarım ulaşmadı yerine hiç mektuplar
Kabuğumun altında beslenir yaralarım
6
Senden sonrası boşluk karanlıkta kayboldu
Uzaklaştı dört nala tekerlekli araba
Nasıl bakarsın bilmem dünyaya pencerenden
Hiç mi birşey vermedi yaşadığın şu hayat
Sevmeyi hiç bilmedin kırdın hep etrafını
Çocuklardan çok sevdin kuzuyu kurdu kuşu
Unuttun demekki sen yaşanan tüm geçmişi
Komşu kapısı gibi çaldın bütün dertleri
Ne yapsam anlatamam içimdeki boşluğu
Avuntusu hiç yoktur söylediğin sözlerin
Kuş yuvası var benim zulâmda dertlerinin
Anlatamam bir türlü sana dair kaygıyı
İçimdeki çiçekler yapraklarını döktü
Kalbime darbe vurdu ölü sevici küller
7
Şurada göğe yakın şık yamacın önünde
Aşkın nefrete döndü nergis dönümlerinde
Varsayalım ki konuk şu yeşil tepelerde
Bizi bizden kopardı bu serçe telâşları
Bir avludan sırtlanıp kaç çiçek cenazesi
Bir çift gözün yürekte nasıl kaldıracaksın
Bilmezsin nasıl güzel denizlerin mavisi
Bir kez çıkarsız baksan nasıl tatlı bu dünya
Yağmalandı yokluğun bir sesine bin gece
Kaçtıkça yakaladı sıra göçler başladı
İçimde nasıl öldün söylediğin son sözle
Kaç akşamın koynunda çıkıpta geldin böyle
Simsiyah bir örtüyü giydirdin yüreğime
Bir mektupla son bulsun bu kristâl hikaye...
Nurten Ak Aygen
04
5.0
100% (16)