30
Yorum
51
Beğeni
5,0
Puan
1583
Okunma

bu ara yine hicranlarda bırakıldık
yine koskoca bir hüzün dürtüldü yüreğimize
öyle bir sokuluyor ki
tekrar tekrar kanatılıyor en hassas yaramız
hüsranda muallak kalıverince umutlarımız
gez göz arpacığın ucundaki sabi gibi
boynu büküklüğümüzün kör hışmına uğradık
sokak çocuklarının biçareliğinden örnek aldığımız
o garipçe yüreğimiz de bile
çok mu çok uzun zamandır
tek bir huzur ve mutluluğu tatmadık
sönüşte de gitti tümden sürurumuz
şah damarda donduruldu en saf duygularımız
ve en gaddar sömürülerin hançerlerine de kılıf olduk
bu öyle çirkef bir şey ki
yürekten her an taşırılıp da götürülüyor kanımız
telli duvaklı minik bir gelin gibi
kaldık mı biz bu hayatta makus bir kaderle
tüm direncimizin çöküşüne yas tutuşta durduk
feryat figan ettik adaletsiz geçip de giden yıllarda
ve kapalı kapıların ardında ki o sinsi tuzaklar
belimizi de ortadan büktü yaş bir dal gibi
ve yüreklerinin kinli kaprislerinden sızdı her alçaklık
burulup da sönüşte gitti yüreğimiz
bizi bize bile hissettirmediler
yetsin artık çekin ellerinizi üstümüzden dönmeler
değmesin asla bir damla terimiz terinize
isterse kuruyup da çatlasın vücudumuz
bir kelebek gibi
bir güne hapsedildi tümden hayatımız
kırık kalbimize sakın ha dokunmayınız
salın da gitsin husumet izi bizden ırak köşelere
iyi kötü ne bilemedik ki sayenizde
kaldık hep aysbergden arta kalan bir benlikte
öyle çok yükseklerden de bakmayın
bu yıkımın altında kalan biz yıkılan da sizsiniz
İstanbul yangınları Adapazarı’nda ki deprem
ve sır küpü gibi faili meçhulleriniz
kara cellatlar bile dokunmadı şu mazlumluğumuza
artık savurup da gidiniz
bizden çok ıraklara eteklerinizdeki çakılları
oralarda size benzeyen birileri muhakkak ki vardır
sokakta ki bir çöpçü bile gün içinde kalır hevesli
şatafatlı bir sabahın aşk odunda da kalabilir
bizse yıllarca eyvah içinde karanlıktayız sürekli
hal ve hatır da koymadınız
firak bataklığına düşürüldük düşüreli
artık tüm putlarınız devrildi
çırpınıp durmayın boşu boşuna
geceler de perdelerini araladı gün doğuşuna
bir ucundan ihanetlerinizin sislerini dağıttık
bir yandan da satılığınızın perdelerini araladık
kum tanelerimiz de
kavurucu güneşinizin çöllerinden kurtuldu artık
iyice bir bakınız isterseniz yüzümüze
gözlerimizi açtık tümden
koptuk yaşanılmayan o bomboş hayallerden
bizler ki bahtımızı yeni baştan aralarken
sizler de muhakkak
nankörlüğünüzün o kavurucu ateşinde kalacaksınız
illa ki de kökten yok sayılacaksınız
hiçbir zaman
kurtuluş yok ki alınmış veballerin yağlı ilmiğinden…
(24.02.2017) AZAP...
5.0
98% (39)
4.0
2% (1)