biliyorum ki sağa sığınmak daha uygundur
sağ doğruyu sol yanlışı resmeder
zıt kutuplar birbirini dur durak bilmeden çeker
yanlışlar söz anlamaz ki
sade olayım derken insan oğlu bayatlığa düşer
sırat köprüsü misali nefis hep ağırca basar
zira ortamlarda birbirlerini tamamlarlar
sol yanımızın ateşi sarış da yakarken bizi
hiç itmezler birbirlerini güçlü olan kapıp da hükmüne alır
güçse hep para ve tantanada gizli olması da niçin
bu dünyanın her bir temaşasına tamah edenler için

ama şunu iyi biliyorum ki sana bunlar benim safsa tamın
izlenimi gibi gelir
ne anlarsın
ne de anlatabilirsin
bir ömür koşuşturuşta durmadan yanmak tasın

sigara dumanı gibi canı çeker de savurur göklere
hal beğenmez şükürsüzler gibi bel bağlamaz hikmetlere
aklını şaşırıp hayrı karanlıkta arayanlar misali
hep söylüyorum
sağ yan soldan daha hayırlıdır illa
sağa akıl sola nefis hükmeder ki biliyorum
her an kaçsam da
sol yanın ateşi sarıp da durdurur benliğimi
hep gönlüme diyorum ki
sende sağdan kabul et sevginin en görkemlisini

tüm dünya her an bir şehvet seremonisinde sarhoş
üstüme sanki de koskoca dağlar yağar
bunca külfet neden hep bana geliyor ki hoş
kirler boyları aştı gitti bile çoktan
ne yağmurlar
nede rüzgarlar bile temizleyemiyor
kaç dakikada o kör nefisler körelir
en son ne vakit gözlerin hoş bakışına şükür edildi
ne vakit birisine ne güzel insan denildi
çamurdan çamura eller yüzler boyanır
bir çırpıda rezil-rüsva ederken emellerini
ne ben sana anlatabilirim ne sen anlarsın
ey sapık sen nefsine basit bir oyuncak olmaktasın

yine yakalanmışsın bir başka tür kepazelikte
ben mi anlatmalıyım sana
anlatamam ki iç dünyanın karmaşık problemini
iyi mi olmuş sanki bir sapa süpürge olmuşsan
kim sever Hakkın kulunu sevdiği gibi
kim tapar matruş bedene bir saatliğine
elbet ki kabul edilmez sonsuzluğun yerine
ama sen her gün illa ki bir üryanlık ta soyunmaktasın
elbet ki de biliyorum sapıtmak tayız
koskocaman bir yanlış ile nikah kıydığımız
edepsizlik çoğaldıkça bu koca mahpushanede
hiç ölmeyecekmiş gibi
ete ve çıkara tamahı olanlar için
bu alem bir mezar
ve bu serüven sürüp de gidecek kefen bedene sarılana kadar…



(21.02.2017) AZAP…