1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1251
Okunma
Ben eskidende
Yağmuru çok severdim
Çakıl taşlarından
Bir hayat dizerdim parmak uçlarıma
Bulutlar ağladığında
Islak elbiseler giydirirdim ruhuma
Sonra adımı değiştirirdim
Süslü palyaçolara dönerdim o vakit
Burnum uzardı gök gürleyince
İnce bir battaniyeyle sarardım kalbimi
Kalbim çok ağlardı
Sonrasında kirli bir yağmur dökülürdü sokağa
Pas tutan bir bıçağın ucuyla
Söküp atardım
Kangren zamanlarını hayatın
Küçülürdü kalbim o zaman
Bir gökkuşağının olmayan renginde...
Ben çok sonra büyüdüm
Neden diye hiç sormadım sana
Adım hep ezildi
Bir yabancının ter kokan koynunda
Bense hep çiçekli perdeler arkasından uyandım sabaha
Bahçesi bile olmayan bir evin
Olmayan sardunyalarını kokladım
Yada bana hiç benzemeyen kuşları azad ettim gökyüzüne
Arkasına bile bakmadan çekip gittiler...
Ben çok kez ölmek istedim oysa
Kalbim intihar etti içimde
Kabulsuz dalarıma sarılıp ağladım gizlice
Çok sonra
Yalnızlığımın üstüne
Tükenen bir kalemle tükenmez
acılarımı yazdım ben
Yazmasaydım susacaktı içimde
omurgası kırık bir kadın
Ve lanetlenecekti bütün dinler ve inandığım her şey
Şimdiyse küçük bir kız çocuğu var içimde
Ben yazdıkça hiç büyümeyen...
Ne olur onu cennetine koy tanrım...
Özge Özgen
5.0
100% (5)