Yılanla köpek arkadaş olmuşlar. Kırlarda, bayırlarda, meralarda, dağlarda gezerken gelmişler bir nehrin kıyısına. Köpek demiş ki; " Ben yüzerek karşıya geçerim!" Bunun üzerine yılan demişki; "Ama ben yüzme bilmem. Karşıya da geçmeyi çok istiyorum, ne yapsak acaba?" Derken hınzır hınzır kıvrılıyormuş. Köpek arkadaşını yolda bırakacak değil ya, demişki; " Ne yapsak da ne demek? Bin sırtıma götürürüm ben seni sırtımda karşıya." der ve alır sırtına yılanı köpek girer suya. Tam nehrin ortasına geldiklerinde yılanın yılanlığı tutar ve sarılır köpeğin boynuna. Köpeği boğdu boğacak, köpek can havliyle atar kendini karşı kıyıya ve yılanı vurur yere. Yılan yerde eğri büğrü yatarken, köpek düzeltir sağını solunu dümdüz yapar yılanı yerde ve meşhur söz çıkar gelir ortaya " Ben eğri büğrü arkadaş istemem, benim arkadaşım dosdoğru olmalı." Der.

Şiirdeki kıssadan yola çıkar isek eğer. Yüce Mevlam bizleri her daim iyi ve iyiliklerle karşılaştırsın. Doğruluktan ve doğru dostlardan ayırmasın. Kötüleri de ıslah eylesin.

İncitmeden kırmadan destur çekmiş şiir. Ustayı ve şiirini kutlarım. Saygılarımla.

Komiser Sezai nöbette olsun
Verin ki eline saçını yolsun
Gıybete meyili ne imiş görsün
Desin ki bunu da kodese tıkın


Ağabey böyle insanlar maalesef o kadar fazla ki nezarethaneler dolar taşar!
Hak edene de cezasını veremesek de en azından dile getirmemiz gerekir ki nasıl biri olduğu bilinsin.
Siz de çok güzel dile getirmişsiniz.
Yürek sesiniz daim olsun inşallah.
Selam ve saygılarımla.