Gülüşüne eğilmiş bir duanın kalbinde atan
İyiliğin kaderi bile senin yüzünde tazeleniyor ve güzelleşiyor.
Dudak kenarında susuz kalmış harflere kurban olsun
Şah damarımdaki bıçak ve huzurun ayak ucuna
Bağdaş kurmuş umut bulutlarıyla ıslansın
Baharın uykusundan uyanan çiçeklerle dans eden toprak.
Ve kötülük ve umutsuzluk çökerken
Yüzündeki tebessüm yağsın kaderin keder aynasına.

Ne zaman avuçlarını semaya kaldırıp
Gözlerin kadar güzel duaya durmuşsa kalbin.
Bir Yusufçuk kanatlanır savaş ülkesinde Araf’ta kalmış
Gökyüzünü kaybetmiş çocukların yüzüne.
Afrikada eti kemiğine karışmış çocukların karnını,
Gülüşünün gölgesinde yeşeren iyiliklerle doyurmak.
Umutsuz kalmış kalpleri bir balinanın içinde kalmış
Yunus Peygamberin duası ile uyandırmak
gözlerindeki huzurda uyuyakalmış çocukları

Hadi geceyi aydınlatan gözlerin sahibi,
Uykusuz kalmış şarkıları uyandır masallara.
Bir iyiliğe el uzatmış sesinin içindeki mutluluktan
Bir nefes bağışla.
Saçlarının ince dallarında
Taç yapılmış onlarca çiçek kokusu sarmış etrafı,
Her yer sen kokuyor her karanlık
Senin gözlerindeki aydınlığa kavuşmak istiyor

Sesinde raks etmek isteyen martıların elinden tutarken
Gökyüzüne koşan rengarenk balonlara yazılsın yüzün
Adının her harfine bir şiir kitabı feda edilsin.
Ve gözyaşın akmasın diye zemzem ile silinmeli yürek pınarların.
Kanındaki hayat ışığı ile dolu damarlarından taşmalı umut ve güzellik
Soğuk bir gecede karın beyaz saflığı senin yüzünün zarifligini kıskansın.
Gecenin karanlığı üşürse gölgede
En sevdiğin siyahın asaletin güzelliği vursun
Sen konuşurken tüm bülbüller sussun
Dudak kenarından hayata karışacak tek bir cümlede
Umuda kanatlansın bulutlar