28
Yorum
55
Beğeni
0,0
Puan
1789
Okunma


Grinin tonlarıyla sarılmışken dört yanım
Saklanmış gökkuşağı ne zaman görülür ki
Bir aklım var başımda bir de emanet canım
Delirmeye az kaldı can nasıl verilir ki
Hayat probleminin bulunmuyor kesiri
Çözmeye çalışmanın ne zamanı ne yeri
Mutluluk son durakta beden kalbin esiri
Ulaşmaya gücüm yok kalp nasıl yorulur ki
Direnişte eksiler geçit vermez artıma
Acı hasret pişmanlık ağır yükken sırtıma
Saldırıyor virüsler gönül bellek kartıma
Gömdüğümüz anılar ne vakit dirilir ki
Hangi yanlışa doğru bile bile el verir
Hangi söz kırgınlığı tek hamlede devirir
Ve hangi galibiyet beni bana çevirir
İçimdeki kargaşa ne zaman durulur ki
YILDIZ TOKSÖZ
Dost kalemlere Teşekkürler
Gri değil siyahla sarılsa her yanımız,
Hayat azaba dönse, kaynasa da kanımız,
Ebedi kalmaz böyle bu geçici anımız,
Gün gelir sebebi de, hesabı da sorulur
sakaoğluhasankuçuk
yollar bile yorulmuş düştüğümüz izlerde
cümleler hüzün yüklü bir umut var sözlerde
bir özlem bulutuyla baharlarda güzlerde
en vefalı olana ne zaman varılır ki
Aşkar
Istırap dergâhında kâh yoruldum kâh düştüm
Umudun eşiğinde hem yoğruldum hem piştim
Âgâh oldum sırlara, kendi kabımdan taştım
Aşk muhabbet hamuru ateşle karılır ki
HüseyinGazi
Anlamak ne de zordur, el ele gezemezsen
Yüreğin her yerini sevgiyle bezemezsen
Hüzünler düşer sere , düğümdür çözemezsen
Yürekte aşk yok ise, yar nasıl sarılır ki
Dosteli