5
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1411
Okunma

kan kokuyordu ortalık hiç bir parfümün örtemediği
kafalardan küp kırılmışçasına akarken
hani o asli failler var ya gözlerinde ışık kararıyor
idealleri düşüyor avuç içlerime
kurtulmamı isteyen bulutlardan kuvvet alır sorardım
dar ağacı bilmeden büyüyen nesiller olacak mıydı
ağlardım rüyalarımda
kan yürüyor, ayakları var yemin ediyorum...
hayallerime kızıl yağmurlar yağıyor
kıraçta üstlerine toprak atıyorum
okumasaydınız bu kadar
bulut buluttur deyip uyusaydınız
onları yaşamınıza kenar süsü masallarıyla çizdiniz
kan davetiye gönderiyor, gözleri kör edecek kadar yaldızlı
beyinler... milyonlarca beyin ceviz şeklinde
yararı olmayan fırtınalara takılmış
öyküler dinledik pembeden başka rengi görmeden
affedilmeyi istemek yerin altına girmek miydi
yer altına girdikçe yumrugiller kadar yararlı olur muyduk
haki bir renk miydi düşünmek istiyorum
Haydarpaşa garında bir trenin kapısına kafasını sıkıştırdığım insanlar
ben sizi sevmezdim, siz iyi insan değildiniz
iyi insan nasıl olurdu bizden olmayan iyi değildi
öyle biliyorduk, akıl uykuda, fikir komada
rüyalarımın katliamları kırmızı ve karanın savaşıydı
korkarmış aklını kullanmadan kendini insan sayan
hişşt ! sınırların ötesini hayal etmeyen kargalar
şimdi bulutları da boyuyorum
balon evlerde kuşlar da besliyorum
anlamsız rüyalar ve anlamlı resimler
kalbini ve ruhunu sanata veren
güzel elleri durmaksızın öpüyorum
yeni bir doğru bulduğumda dinleyeceğime
yemin ediyorum
hiç bir kanı takip etmeyeceğim
izci sözü ey sevgisiz dünya
Selma Dönmez 2 şubat 2017