6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
843
Okunma

Karanlıklar, şeytanla sözleşti,
Karanlıklar, kriptolarla közleşti,
Karanlıklar, işbirlikçilerle anlaştı,
Karanlıklar, masonlarla paslaştı,
Karanlıklar, Hasan Sabbahlarla taştı,
Karanlıklar, soysuzlarla kahpeleşti,
Karanlıklar, emperyalizmle kucaklaştı,
Karanlıklar, İslam düşmanıyla ikizleşti.
Hain örgütün düşüncesiz beyinleri,
Kum dağlarının arkasına gizlendi,
Kapalı kapılar arkasından gözlendi.
Ona gitti, ben sendenim dedi,
Onlara gitti, ben sizlerdenim dedi,
Sana geldi, ben sendenim dedi,
Size geldi, ben sizlerdenim dedi,
Bana geldi, ben sendenim dedi,
Bize geldi, biz beraberiz dedi.
Kendi kimliğini hep gizledi,
Küresel güçlerin yaşamını özledi.
Dostla düşman, düşmanla dost oldu,
Müslüman kardeşini tavuk gibi yoldu,
Kimliğini gizlemek, hilebazlıkları çoktu,
Kendini bulunduğu kabın kalıbına soktu.
Hangi inanç varsa onun boyasıyla boyandı,
Para nereden çok akıyorsa oraya dayandı.
Kendilerinin nerede olduğunu bilemediler,
Hak ve hakikatin peşindense gelemediler.
İbadetlerini karanlık duvarlara yasladılar,
Hakikat diye emperyalizmin kucağına tosladılar.
Öyle ki! Ne ibadet edebildiler ne de bir duâ,
Hakkı hâkim kılmak için edemediler bir sadâ.
Bedduaları duâlarının önüne geçmişti,
Müslümanları bombalama yolunu seçmişti.
Her şey karanlık gölgenin içinde şekillendi,
O hain gecede Müslüman düşman bellendi.
Başörtüler atıldı, bunlara teferruat denildi,
Haram helal demeden kardeş hakkı yenildi.
Yerine göre kadehler kaldırıldı,
Masum halka, uçakla saldırıldı.
Bıyıklar kesildi, enseler uzatıldı,
Sakallar sinek kaydıyla kazıtıldı.
İnançlar yok oldu kuruntularla,
Karanlık yola girildi buluntularla.
Herkes birbirinden şüphe eder oldu,
Ortalık birbirini tanımaz hainlerle doldu.
Müslümanları hunharca öldürmekle,
Cennete kapı aralanacağı zannedildi,
Şeytanın batıl yolundan gidildi.
Ana ve babalar küstü, kapadı kapılarını,
İnsanlık uzun süre çözemedi yapılarını.
Kardeşler birbirlerine selam vermedi,
Kardeş kardeşi hak yolda bile görmedi.
Hıristiyan, Yahudi’ye gösterilen hoşgörü,
Mazlum Müslümanlara verilmedi,
Dünyada böyle sinsilik görülmedi.
Ne dünyaya yâr oldular,
Ne de yaratana kul,
Gel kardeşim artık sen de doğru yolu bul.
Emperyalizmin kucağında büyüdü, durdu,
Kardeşini kahpe bombalarla vurdu.
Dünya güçlerini, kullandığını sandı,
Sadece kendileri hakiki Müslümandı,
Cennetin anahtarları sanki ellerindeydi,
Diğerleri yetmiş iki fırkanın dillerindeydi,
Onlar istemedikçe kimse yaşamayacaktı,
Hakikatin atına binip asla koşamayacaktı.
Planlar yapıldı, kumpaslar kuruldu, kararlar verildi,
Önlerine her kim geçerse öldürmenin fetvası verildi.
Ana, baba, kardeş, çocuk ve yaşlı denmedi,
Akıttıkları gözyaşları kalplere hiç inmedi.
Tanklar, acımasızca insanları ezdi,
Halk hain tuzak karşısında canından bezdi.
Masum ve mazlumlara bombalar yağdı,
Bebeklerin gözyaşları göklere dek ağdı.
O gece iman yüreklerden fırladı,
Özgürlük ateşini harladı.
Sokaklar, caddeler doldu, taştı.
Sokağa çıkanlar milyonları aştı.
Karanlık dünyanın gücünü ezdi geçti,
Vatanını kurtarmak için şehadeti seçti.
Çiğnendi, ezildi, çizildi ve öldü,
Düşmanın yüreğini tam ortadan böldü.
Ama çiğnetmedi cennet vatanını,
Toprak altındaki kefensiz yatanını.
İşgale asla izin vermedi iman erleri,
Terk etmedi kanla sulanmış yerleri.
Dünya Müslümanları kardeşlerine,
Ümmeti Muhammed’e, Anadolu erlerine,
O gece için dualar etti,
Müslümanların duası arşı alaya yetti.
Anadolu’nun kahraman evlatları,
Kaçmadı zalimlerin top, tüfek, bombalarından,
Sularını içmediler, zehirli tulumbalarından.
Aksine canı pahasına üzerlerini yürüdü,
Korku ve endişe hainlerin kalplerini bürüdü.
Kurşun, bomba, dipçik, bombalar yedi,
Halk bu işgale kesinlikle izin vermedi.
Vatanın dört bir yanına etten duvarlar ördü,
Zalimler, halkın sarsılmaz yüreğini gördü.
Ezanlar okundu, salalar verildi,
Halkın özgürlük ruhu bu gece dirildi.
Analar, babalar, bacılar, çocuklar,
Caddelere ve sokaklara döküldü,
Darbeci hainlerin boyunları büküldü.
Baba, oğluyla şehit düştü,
Şehadet ocağında pişti.
Kahraman Müslüman siper etti kendini,
Çiğnetmedi şehadet yüklü bendini.
Teslim etmedi İslam’ın son kalesini,
Özgürlük denizine sürdü atının yelesini.
Kâfirlere, münafıklara, müşriklere,
Geçit verip çiğnetmedi namusunu.
Ümmet bilinci yeşerdi, güzel Anadolu’mda,
Tohumlar filizlendi, meyve oldu hak yolumda.
Karanlıklar korkup kaçtı, kabuğuna çekildi,
Özgürlük tohumları vadilere ekildi.
Müslüman halk, ezan ve sala ile coştu,
Özgürlük şahlıklarıyla sokaklarda coştu.
Halk tekbir sesiyle inletti arşı âlâyı,
Başından defetti bu korkunç belayı.
16 Temmuz/2016
Yozgat
5.0
100% (6)