Omuzlarında şu hayatın yükü
Nice zorlu yıllar, bekliyor yavrum.
Bir daha zor gelir yan yana yaka
Ahu zarlı çöller, haklıyor yavrum.

Sırtında çantası uzamış boyun
Büyüdükçe susar olursun koyun
Etiket alırsan söylerler sayın
Hayat ne pislikler, paklıyor yavrum.

Faka basasıya içten melerler
Yırtılınca yakan işten elerler
Çalı arkasına geçip gülerler
Kuzu postları kurt, saklıyor yavrum.

Sırrını verince, girersin dara
Nefese dikkat et, görürsün kara
Halden bilmez ise yanından ıra
Kötüler anlaşıp, aklıyor yavrum.

Gizli sözü verip esiri olma
Düz ovada şaşıp bakınıp kalma
Tedbirli yaşa da dost ahtı alma
Acı beddualar, şokluyor yavrum.

Gün geçtikçe artık kalbin yorulur
Yapmadığın işler senden sorulur
İşi danışana dağlar yarılır
Yaş ilerledikçe, tekliyor yavrum.

Şeytan görev yaptı, yandan bakıyor
Beklenmez ayıplar yürek yakıyor
Dursunî çarpıldı şimdi şakıyor
Güçlüler güçsüzü, faklıyor yavrum.

Dursun Yeşil – 05/04/2007