2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
576
Okunma

Vakit...
Sessizce tecelli etmişti
Habersiz olan akıl ve irade sakindi
Sakinliğin bağrında iki gönül insanı ümitti
Her biri bir diğeri için feda olacak bahtiyarlardı
Yaşlılık dönemi baş göstermiş, kendi hallerine muti olan imtihandı
Akşam yemeği için ne varsa hazırlandı henüz bir lokma almadan kriz başladı
Vefakar hanımı telaşlandı, konu komşu için dışarıya fırladı, lakin ayağı takılarak yere yığıldı
Bir müddet çabaladı başını çarptığı için şuuru kayboldu ve kendini gecenin donduran soğuğuna bıraktı
Sabahın ilk saatlerinde merak eden komşular evin önüne geldiklerinde şaşkınlık yaşarlar ve yerde yatan cansız kadına bakarlar
Hemen eve dalarlar ve sofranın başında ruhunu teslim etmiş adamı görünce derin bir hüzünle neler olduğunu anlamaya çalışırlar, eceli bir kez daha hatırlarlar
Tatlı...
Söze kanma
Aşkın deryasına daldım sanma
Hangi hülyadan tutunursan tutun avunma
Seni hakikatten uzaklaştıran ukdeler için kahrolma
Hangi çiçeği koklarsan kokla, onu hakkıyla tanımadıktan sonra
İçgüdülerin ve dürtülerin esaretinde, şehvetin kurutan vaktinde insan olamayınca
Nefsine ilahlık kapısını açtığın her bunalımında, cehalet hükmeder aklına, vicdanına, ruhuna
Ne kadar...
Beklersen bekle
Talim olmayı bilmedikten sonra
Sadakat ve samimiyet bilgiye aç olunca
Aczi yet ve miskinlik heves ve arzunun tuzağında
Akıl bilgiye muhtaç, ruh tevhide aç, vicdan iradenin buyruğunda
Bilmek, anlamak, tanımak, emin olmak için çaba lazım, yoksa cehalet alır bucağına
Kul sahibe iltica etmeli, secdeyle melalini hasretmeli, lakin zan ve bilinçaltını arındırarak yol almaya adanmalı
Mustafa Cilasun
5.0
100% (2)