0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
752
Okunma

O...
Saf sevgiyi
Kimlere bıraktınız
Ruhunuzdan bu kadar mı uzaksınız
Siz arzunun, hevesin girdabında boğulmak için mi, yaşarsınız
Akleden kalp olması gereken gönlünüzü, beyne kan pompalayan yüreğe döndürdünüz
Siz nasıl aşktan, sevdadan söz eder ve onun düş ve hülyalarıyla masumiyeti, samimiyeti zedelersiniz
Siz bu kadar hak ve hakikatten uzakken, nasıl mazlumun, mağdurun, hak ve hukukundan söz edersiniz
İştiyak...
Derdi nedir bilir misin
Kendi zannınca esareti seçmek ne içindir
Sinek şaraba düşer, şarap kana hükmeder, şuur nereye gider
Bilgi ve tecrübe, azim ve liyakat yoksa akıl nerededir, zeki geçinen hangi avaredir
Ham olan pişkinin halinden nasıl anlar, pişkin her zaman edep, sabır, teenni, irfan bereketine koşar
Hak rızasına nail olmak ne kadar kolay, suskun akıl, suskun vicdan, muhakemeden uzak iz’an felaha erişmekten kaçar
Keşke...
Hak etseydim
Veya buna inansaydım
Layık olmanın sürurunu duysaydım
Varlığın sahibine bu vesileyle hamt edip, yakarsaydım
Göstermiş olduğunuz sevgi ve ihtimama mahcubiyetimi anlatsaydım
Bir sokak çocuğu olarak büyürken, edep, edebiyat ve dahi nezaketten bihaberken sevinçten gözyaşlarımı bıraksaydım
Aç kalmış...
Kimseyi hakir görme
Mahlukattan rahmeti esirgeme
Sürekli işkembesini düşünene asla iltifat etme
Uçkurundan ve işkembesinden başka bir şey düşünmeyeni insan görme
O ne mübarek hayvandır ki hilkatine rıza gösterir, akılsız ve ruhsuz olarak yaşayan nefestir
İnsan nen mükemmel bir varlıktır ki aklı, iradesi, vicdanı, ruhu ancak ilim, irfan ve ihlasla kulluk ettikçe Hakka razı gelinendir
Mustafa Cilasun
5.0
100% (2)