Seni ne çok sevdiğimi
İstemiyorum ama
İlk yediğin tokatta
Etrafında oluşan
Yıldızları sayarken
Derin bir ahh çekerek
Hissedeceksin.

Seni ne çok sevdiğimi
Mutluluk başlamadan
Kullanılmış eşya diyerek
Sağa sola atılırken
Azalarında oluşan
Derin keder çizgilerinde
Hissedeceksin.

Seni ne çok sevdiğimi
Çocukların soru yağmuruna
Sağanak sağanak katılırken
Cevapsız sorulara
Başını öne arkaya kaçırmak isteyip
Damarlarındaki kan akışında
Hissedeceksin.

Seni ne çok sevdiğimi
Gözlerine uyku girmediğinde
Tavanda koyun gölgeleri sayıp
Uyanıkken gördüğün
Simsiyah rüyalarda
Ağlayarak
Hissedeceksin.

Seni ne çok sevdiğimi
Ürkek ceylan gibi
El sofrasına oturur misali
Yediğin lokmalar
Boğazına dizilirken
Fikren gerilerek
Hissedeceksin.

Seni ne çok sevdiğimi
Kendinle baş başa kaldığında
Çölde serapa koşar gibi
Koşup
Sonra
Bir avuç kumla döndüğünde
Güneşe sitem ederek
Hissedeceksin.

Seni ne çok sevdiğimi
Dostların arkadan hançerlediğinde
Güven duyguların
Tükenerek
Sinir katsayıların inip çıkışı
Ve
Pişmanlıktan kıvranırken
Hissedeceksin.

29.07.2014
Ahmet Çelik
Ceyhan